 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1985/849
K: 1985/1610
T: 16.04.1985
DAVA : Kemal'i birlikte taammüden öldürmeğe tam derecede teşebbüsten, bu sırada silahından çıkan kurşunların isabetiyle Halil'in yaralanmasına sebebiyet vermekten ve görevli memura silahla mukavemetten sanıklar Mehmet ve Adem, Polis Memuru Nurettin'i silahla yaralamaktan adı geçen sanıklar Mehmet ve Adem 'in bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin (Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.11.1984 gün ve 189/374 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş, şartı yerine getirilmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, sanıkların duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozma üzerine incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların suç vasfına TCK.nun 463. maddesinin uygulanması gerektiğine, tahrikin varlığına vesaireye değinen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak :
Sanık Mehmet'in ağabeyi ve Adem'in amcasının oğlu Kutbettin'in 1979 yılında mağdur Kemal'in para karşılığı öldürüldüğüne inanarak mağdur Kemal'i öldürmeğe karar verdikleri ve olay günü Diyarbakır'a gittiğini öğrenince her iki sanık Diyarbakır'a giderek aramaya başladıkları ve raslayınca her iki sanık hakim bulundukları tabanca ile ateş ederek 8 yerinden yaraladıkları, bu arada yoldan geçmekte bulunan mağdur Halil sanık Adem'in mermisi ile hedefte hata sonucu yaraladığı, silah sesini duyan polis memurları olay mahalline gelince sanıklar kaçmaya başladıkları, mağdur Polis Memuru Nurettin önde arkadaşları arkada olmak üzere yakalamak için kovalarlarken sanık Mehmet yakalanmamak için önce gelen mağdur Nurettin'e hayati önemi haiz bölgelerine öldürmek kastı ile ateş ederek glutial bölgesinden yaraladığı, sonra diğer polis memurları sanıkları kovaladıkları ve sanıklar çıkmaz sokağa girince bir eve sığındıkları, polis memurları evin etrafını çevirince evin balkonuna çıkan sanıklar tekrar polis memurlarının üzerine ateş ettikleri ve polislerin baskını sonucu yakalandıkları dosya içeriği ile sabittir.
Bu durumda :
1 - Her iki sanığın mağdur Kemal'in kangütme saiki ile taammüden öldürmeğe tam teşebbüs ettikleri açık olup, TCK.nun 450/4-10, 62. maddelerinden ceza tayini gerekirken TCK.nun 450/4, 62. maddelerinin uygulanması,
2 - Sanık Mehmet yakalanmamak ve cezadan kurtulmak maksadı ile tabanca ile kendisini yakalamak isteyen Polis Memuru Nurettin'i hayati önemi haiz bölgesine ateş ederek yaralamış olmasına göre fiil TCK.nun 450/9, 62 ikin suç vasfında yanılgıya düşülerek yaralamaktan hüküm tesisi,
3 - Sanık Adem'in cezadan kurtulmasının temini için polis memurlarına müteaddit el ateş ettiğine göre, sanığın öldürmek kastı ile hareket ettiği sabit olup TCK.nun 450/9, 61. maddelerinden ceza verilmesi gerekli iken suç vasfında yanılgıya düşülerek memura mukavemetten ceza tayini,
4 - Kabule göre sanık Adem'in memura mukavemetten verilen kısa süreli hapis cezasının 647 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince diğer bentlerde yazılı ceza ve tedbirlerden birine çevrilmesi zorunlu iken çevrilmemesi,
5 - Sanıklar hakkında TCK.nun 550. maddesinden dava açıldığı halde müsbet menfi bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış haklarına helal gelmemek şartı ile kısmen resen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine, 16.4.1985 günü oybirliği ile karar verildi.