 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1985/3785
K: 1985/4219
T: 04.12.1985
DAVA : Çocuğu Kader'i öldürmekten sanık Meryem'in yapılan yargılanması sonunda, müebbet ağır hapis cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin, (Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 19.7.1985 gün ve 136/96 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber, Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından da istenilmiş olduğundan dava doyaı Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairmezi gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Sanık Meryem hakkında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu'nun 16 Mayıs 1984 tarih 1984/1463 sayılı raporunda, sanığın 228.3.1984-16.5.1984 tarihleri arasında yatırılarak müşahadesi yapıldığı, bir sene zarfındaki durumu ile geçmişteki aile içindeki durumu incelenerek sonuçta TCK.nun 47. maddesinin uygulanması gerekeceği mütalaasına varıldığı, bu raporun dokuz kişi olan Ruh ve Sinir Hastalıkları Mütehassısından altısının kararı ile verildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun 19.12.1984 tarih 27993/4769 sayılı raporunda ise, sanı hakkında tanzim edilen Bakırköy Akıl Hastahanesi raporu ile Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'nun "cezai ehliyetini müessir derecede ve mahiyette herhangi bir psikolojik bulguya rastlanmadığına dair 16.11.1984 tarihli muayene kaydı" adli tahkikat dosyasındaki savunma mantığı uç evveli veya suç sonrası tutum ve davranışları, tanık ifadeleri ile sonuçta cezai ehliyeti tam oldğu belitilmiş ve bu raporu imzalayan beş dotordan birinin ruh ve sinir hastalıkları uzmanı olduğu görülmüştür.
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesinin (a) fıkrasına göre, ihtisas daireleri veya kurullarınca verilen raporların, mahkemeler, hakimlikler, savcılıklarca mahiyeti itibariyle kanaat verici nitelikte bulunmması halinde genel kurulunca raporu alınabileceğini hükme bağlanmış olup yukarıda belirtilen raporlardaki açıklamalar çelişkili görüşler kanaat verici bulunmadığından, mahalli mahkemesinin ısrarla üzerinde durduğu gibi bir kerede raporların Adli Tıp Kurulu Genel Kurulu'nca verilmesi gerekli görülmüş olmakla, sanığın temyiz itirazı yerinde bulunarak hükmün tebilğnamedeki düşünce aksine BOZULMASINA, depo parasının sanığa iadesine, 4.12.1985 günü oybirliğiyle karar verildi.