 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1985/635
K: 1985/2736
T: 17.09.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davanın, (İstanbul 10. İcra Tetkik Mercii Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 13.12.1984 tarih ve 311-1810 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçenin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Mahcuz makinalar 15.12.1983 tarihinde, borçluya ait Sultanahmet, Cankurtaran,...... Cad. No: 15 adresindeki iş yerinde ve borçlu huzurunda haczedilmiş, hazır bulunan borçlu hacze bir diyeceği bulunmadığını beyanla mahcuzların kendisine yediemin olarak teslimini istemiştir. İstihkak iddiasında bulunan davacı 3. şahıs borçlunun kayınvalidesi olup delil olarak ibraz edilen 25.11.1983 tarihli menkul mal kira sözleşmesi ve menkul satış senedi hacizden çok kısa bir süre önce düzenlenmiştir. Davacı 3. şahıs mahcuzların kendisine ait olduğunu hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin ve inandırıcı delillerle isbat edemediği gibi, işyerinde mevcut ticari emtianın tamanının veya mühim bir kısmının devir ve satışı sözkonusudur. İcra ve İflas Kanununun 280. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre bir ticari işletmenin veya iş yerinde mevcut ticari emtianın devri halinde, eğer devralan kişi borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bilecek durumda ise bu takdirde borçlunun da ızrar kasdı ile hareket ettiği kabul edilir. Bu yasal karine ancak devir işleminin satış tarihinden en az 3 ay önce yazılı olarak alacaklıya bildirmek veya keyfiyet ilan edilmek suretiyle çürütülebilir.
Olayda davacı 3. şahıs yukarıda belirtilen yasal karienin çürütüldüğüne dair herhangi bir iddia ileri sürmediği gibi, bu konuda yeterli ve bağlayıcı bir belge de ibraz etmemiştir. Esasen bu gibi durumlarda devir alan kimsenin devir keyfiyetini alacaklılara ihbar ve gazetelerle ilan etttiği tarihe kadar devreden borçlu ile birlikte alacaklılara karşı sorumluluğu devam eder (BK.m.179).
Mercii Hakimliğinin bu yönleri gözden kaçırarak devir sözleşmesine dayanmak suretiyle davanın kabulüne karar vermesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle mercii kararının dava reddedilmek üzere temyiz eden davalı alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya iadesine, 17.9.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.