 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1985/471
K: 1985/3690
T: 21.05.1985
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.12.1983 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tesçil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.1984 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı İsmail Kılıç vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Davalılar Turan Murat Kılıç, Mehmet Kılıç ve İsmail Kılıç mülk sahibi Mustafa Enver Kök ile aralarında düzenledikleri Kadıköy 1. Noterliğinin 7.11.1977 gün ve 74250 sayılı düzenleme sureti ile satış vaadi ve inşaat sözleşmesi uyarınca 1284 (eski 389) ada 81 parsel sayılı taşınmaza apartman yaptıklarına, Turan Murat Kılıç ve Mehmet Kılıç 15.1.1980 günlü sözleşme ile müteahhit olarak kendilerine kalan 20/308 arsa paylı 4. kat 9 numaralı daireyi davacı Solmaz Pekmen'e sattıklarına, diğer müteahhit İsmail Kılıç 16 Nisan 1982 günlü ihtarnamesi ve tapu istem belgesi ile bu satışı kabul ettiğine, vaki işlem "satış vaadi ve inşaat sözleşmesi" nin yerine getirilmesinden mütevellit şahsi hakkın temliki niteliğinde olduğundan resmi senet aranmayacağına ve satışın yazılı yapılması yeterli olduğuna, satışı Mustafa Enver Kök mirasçısı ve halen mezkur dairenin sahibi davalı Filiz Arım karşı çıkmadığına, dava ferağa icbar suretiyle tescil istemine ilişkin olup kamu düzeni ile ilgili olmasından ötürü uyuşmazlığın hakem marifetiyle çözümlenmesi mümkün bulunmadığına göre davalı İsmail Kılıç vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak;
Davalı İsmail Kılıç 29.2.1984 günlü oturumda, Solmaz Pekmen Tarafından keşide edildiği belirtilen 5.8.1981 tanzim ve 5.3.1982 vade tarihli bonoyu ibraz ettiğine ve dava dilekçesinde de borçları varsa ödemeye hazır oldukları bildirildiğine göre, davacının ferağa icbar suretiyle tescil isteyebilmesi için ilk önce kendi edimini yerine getirmesi gerekeceğinden mezkür bononun emanete alınarak davacı ve vekiline bono bedeli 90.000 lirayı mahkeme veznesine veya tayin olunacak tevdi mahaline yatırmaları için uygun bir önel verilmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı İsmail Kılıç vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.5.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.