 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1985/4389
K: 1986/1050
T: 18.02.1986
DAVA : Davacı (E.M.) vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.8.1984 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 28.2.1985 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı (E.M.) vekili Av. (S.B.) tarafından istenilmekle gereği düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 9007 ada 5 parsele inşa olunan kargir apartmanın 36/920 arsa paylı 16 no'lu bezik ve briç salonunun 1/2 payını davalı (M.M.)'den satınaldığı, bakiye 2,5 milyon lira borcu için her biri 500.000 liralık vadeleri 1.4.1984 de başlamak ve 1.8.1984'de sona ermek üzere 5 adet bonoyu adı geçene verdiğini, ayrıca (M.M.)'nin istenmesi üzerine aynı borcun teminatı olmak üzere yine aynı binada müvekkiline ait 16/920 arsa paylı 17 numaralı pasta ve kokteyl salonunda davacının payı üzerine 2 milyon liralık ipotek konduğunu, müvekkilinin bonoları vadelerinde ödediğini, borcu kalmadığını, ipoteğin kaldırılmasını istemesine rağmen (M:M.)'in bu işlemi yapmaya yanaşmadığını, Keçiören 3. bölğe Tapu Sicil Muhafazlığının 2.8.1984 gün 2519 sayılı yazısından (M.M.)'nin ipoteği diğer davalı (F.M.)'ye temlik ettiğini öğrendiğini bildirerek ipoteğin fekkini istemiştir.
Davacı 16 numaralı dairedeki davalı (M.M.)'ye ait 12/920 payı 13.12.1984 günü satın almıştır. Aynı gün, davacının aynı binada 17 numaralı dairedeki payına (M.M.) lehine 2 milyon liralık ipotek tesis edilmiştir. 16 ıncı numaradaki payın satın alınmasından mütevvelit bakiye borç için düzenlenen 5 adet bonodan sonucusunun vade günü 1.8.1984 günüdür. 17 nci numaralı dairedeki davacının payına tesis edilen ipoteğin vadesi 6 ay olmakla her iki işlemin vadesi de uygunluk göstermektedir. Davacı vekili tarafından ibraz olunan bonolara karşı da bir itirazda bulunulmamıştır. Şu hale ve olaya göre, ipotekli borcun ve aynı zamanda bonoya bağlandığının ve karşılığının da ödendiğinin kabulü gerekmektedir. Aksini ise, başka bir ilişkiden dolayı daha ziyade alacağı bulunduğunu ipotek alacaklısı ispat etmelidir. Bu hususta bir delil de ibraz edilmemiştir. İpoteğin temlik edildiği 2.8.1984 gününde tapu sicil muhafazılığınca davacıya bildirilmiştir. Halbuki bonoların vade tarihi itibariyle bu tarihte davacının borcu ödenmiş bulunuyordu. Borçlar Yasasının 167 nci maddesi uyarınca, borçlu, temlike vakıf olduğu zaman, temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı da ileri sürülebilir. Bu itibarla, açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı gerekçelerde davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 18.2.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.