 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1985/1609
K: 1986/338
T: 21.01.1986
DAVA : Davacı (H.A.) vekili tarafından, davalı (S.Ü.) aleyhine 17.12.1980 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonuda; temliken tescil davasının reddine, 9000 lira tazminatın davalıdan tahsi edilerek davacılara verilmeisne ve fazla isteğin reddine dair verilen 21.11.1984 günlü hükmün Yargıtay'ca, incelenmesi istenilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Daa, temliken tescil isteğine ilşikindir. Medeni Yasa'nın 650. maddesinde "Binanın kaymeti açıkça arsanın kıymetinden ziyade ise hüsniyetle hareket eden levazım sahibi muhik bir tazminat mukabilinde mecmuunun mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyibileceği" belirtlmiştir. Ancak, davacının satınaldığı taşınmazdaki evni, davalının hasımlarının tahribatına maruz kkaldığı, harap ve kulanılamaz halde olduğu, (H.A.)'ın sağlığında bu evin bazı kısımlarını yeniden yaptığını bazı kısımlarını onardığı ve ikamete salih hale getirdiği bildirilmiştir. Gerçekten davacı harap ve kulanılmaz evi ikamete salih hale getirmiş ise, bu durumun sözü edilen Medeni Yasa'nı 650. madesi koşulları içerisinde olduğunu kabul edilesi ve değerlendirmenin de buna göre yapılması gerekir.
Evin eski hali ile onarımı arasında değer farkı var ve daacının malzeme bedeli ile işçilik ücreti olarak toplam masrafı, evin eski halindeki değerinden fazla ise, o zaman yine Madeni Yasanın 650. maddesinni koşullarının varlığının kabulü iktisa eder. Uyuşmazlığın çözümü için açıklana bu hususların araştırılması ve ayrıca daa dilekçesinde sözü edilen ahırın değernii de saptanması lazımdır. Ayrıca zemin değeri tesbit ettirilerek obektif unsur da araştırılmalıdır. Toplanacak tüm deliler sonunda Medeni Yasa'nın 650. maddesinde öngörülen koşullar gerçekliştiğinde, 1032 parsel sayılı taşınmaz müşterek mülkiyet halinde ise de, kulanılış biçimine ve davanın özelğine binaen davalıya ait payın, davacılar adlarına tesciline kara verilmelidir.
Açıklanan hususlar nazara alınmadan, yeterli inceleme ve soruşturma yapılmadan kurulan hüküm, isabetli bulunmamıştır. Kabule göre;
Tazminat davasının hukuki sebebini haksız iktisap teşkil etmektedir. Ev halen davacıların yedlerinde olduğuna göre, davalın mamelekinnde henüz artma olduğundan söz edilemiyeceğinden davacılar bu hukik sebebe dayanarak tazminat isteyemezler.
SONUÇ : Yukarıda açıklana nedenlerle mümeyyizler vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarınnı kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.1.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.