 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1985/1601
K:1985/4628
T:27.06.1985
- DAVA DEĞERİNİN SAPTANMASI
* ÖZET:Bir davanın soyut olarak harca bağlı olmaması o dava değerinin saptanmamasını gerektirmez.
(2613 s. KTTK. m. 38)
Taraflar arasındaki kadastro davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hükmün, Dairemizin 24.1.1985 gün ve 1984/4046 1985/571 sayılı ilamıyla kısmen onanmasına ve bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Hazinenin 534 ada 1 sayılı parsel hakkındaki davası mahkemece reddedilmiş, Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairemizce (Hazine, 534 ada 1 parselin yasalar uyarınca Devlete kalan yerlerden bulunduğunu ileri sürerek kadastro tahdidine itiraz etmiştir. Mahkemece 3680 m2 lik bu yerin evveliyatı hakkında herhangi bir soruşturma yapılmadan Hazinenin davasının reddine karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir) denmek suretiyle hüküm Hazine lehine bozulmuştur.
Hazine vekili, bozma gerekçesini yeterli görmeyerek karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
1 - Dosyadaki haritasından da anlaşılacağı üzere dava konusu 1 sayılı parsel ve bunun kuzeyindeki (A) harfi ile işaretli yerin doğusu yol, batısı ve kuzeyi denizdir. Güneyindeki 2 sayılı parsel ise maliki bilinmediğinden bahisle senetsizden ve 2613 sayılı Kanunun 22/H maddesi uyarınca Hazine adına tahdit edilmiş olup beyannamesi dosyadadır. Kaldı ki taşınmazın evveliyatı ile ilgili soruşturmanın kapsamı Dairemiz kararında sınırlandırılmamış, tahkik keyfiyetine değinilmekle yetinilmiştir. Bozmaya uyulduğu takdirde mahkeme elbette ki gereğine tevessül edecektir.
Hazine vekilinin belirtilen yöne ilişkin düzeltme isteği yerinde görülmemiştir.
2 - Kadastro davaları 2613 sayılı Kanunun 38. maddesi uyarınca harca tabi değildir. Ancak, bir davanın mücerret harca tabi olmaması o dava değerinin saptanmamasını gerektirmez. Vekalet ücretinin hesabında, Yargıtay'da duruşmalı temyiz isteğinde bulunulması halinde duruşma yapılabilecek bir dava olup olmadığının saptanmasında, karar düzeltme yoluna başvurulduğu takdirde bu yolun açık olup olmadığının anlaşılabilmesinde dava değerinin göz önünde tutulması gerekeceği cihetle mahkemenin bu yönleri düşünerek mutlaka dava değerini sorup tesbit etmesi gerekir.
Hazinenin temyiz dilekçesinde mahkemece dava değerinin saptanmamış olmasına da değinildiği halde bu husus Dairemiz kararında meskut bırakıldığından karar düzeltme isteğinin belirtilen nedenle kabulü ile bozma ilavesi icap etmiştir.
Sonuç: Hazine vekilinin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile Dairemizin yukarda gün ve sayısı yazılı ilamının bozmaya ilişkin kısmına yukarda iki no.da işaret edilen sebebin de eklenmesine, düzeltme isteği kısmen haklı görüldüğünden ceza tayinine mahal olmadığına, 27.6.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.