 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1985/7126
K: 1985/7685
T: 16.12.1985
DAVA : M.G. vs. vekilleri avukat N Ç. ve M.A vs. vekili avukat M.A. aralarındaki dava hakkında Nazilli 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 3.10.1984 tarih ve 63-367 sayılı hükmün Dairenin 11.6.1985 tarih ve 3810-4174 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacılar, murisleri H.G. ile davalıların üvey anneleri Ş.'nin müşterek malı olan taşınmazın, Ş.'nin çocuksuz ölümü ile murisleri H.G ve Ş.'nin kocası davalıların babaları İ.'e kaldığını, H. ile İ.'in de ölümü ile kendileri ile davalılara intikal ettiğini ancak bu taşınmazı babaları İ den kalmışcasına davalıların adlarına tapuya tescil ettirdiklerini bu nedenle aleyhlerine tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, dava devem ederken M B.'e satılmış olduğundan davanın kötüniyetli bu kişiye teşmil edilerek vaki intikalin iptalinin talep edildiğini, derdest olan bu dava dosyasına davalılar tarafından Ş.'nin vefat etmeden önce taşınmazı babaları İ.'e sattığına dair 22.5.1939 tarihli senet sunduklarını, senedin uydurma ve hayali olduğunu Ş.'nin taşınmazın tümüne malik olmadığını senet tanzimi sırasında Ş.'nin şuursuz olduğunu, sahte olarak düzenlendiğini taşınmazın iştirak halinde olup şayi hissede tasarrufun caiz olmadığını, senedin bu nedenlerle hükümsüz bulunduğunu ileri sürerek iptalini istemişlerdir.
Mahkemece senedin resmi şekilde düzenlenmiş olması, sahtelik iddiasının sabit bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacıların temyizi üzerine Dairemizin 11.6.1985 günlü 3819-4174 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacı taraf 5.8.1985 günlü dilekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasında daha önce açılmış olan ve 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 1971/264 esasında kayıtlı tapu iptal ve tescil davası görülmekte iken, 25.2.1981 günlü oturumda burada iptali istenen noter senedini davalılar delil olarak dosyaya ibraz etmişlerdir. Davacıların bu senede karşı senet iptali davasında dayandıkları nedenleri tescil davasında ileri sürmeleri ve mahkemenin de bunları incelemesi ve karara bağlaması mümkün olduğundan davacıların ayrıca bir senet iptali davası açmakta hukuki yarar dava şartlarından olduğundan mahkeme hukuki yararın bulunup bulunnmadığını re'sen araştırmak ve incelemekle yükümlüdür. Olayda sonradan açılmış olan senet iptali davasının, hukuki yarar mevcut olmadığından reddine karar verilmek gerekir. Temyiz olunan yerel mahkeme kararının dairemizce bu yönden bozulması gerekirken yanılma sonucu onandığı anlaşıldığından davacıların karar düzeltme istemleri kabul edilmeli ve mahekeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme taleplerinin kabulü ile dairemizin 11.6.1985 günlü 3819-4174 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının açıklandığı şekilde BOZULMASINA 16.12.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.