 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1985/451
K: 1985/1794
T: 18.03.1985
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı idarenin açık artırma suretiyle ihaleye çıkardığı kamyonu 612.100 lira bedelle satın aldığını, teslim aldıktan sonra Lice Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1981/143 esas sayılı dosyasıyla konulan tedbir kararı nedeniyle esas hükmün kesinleşmesinden sonra bağlandığını ve elinden
alındığını, davalının tedbirli kamyonu ihaleye çıkarmakla zararına neden olduğunu, bu nedenle satış için ödemek zorunda kaldığı bedelin, ödeme tarihinden faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı idare vekili, Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile müsadere edilen kamyonun her türlü kayıt ve şarttan ari olduğunu, ihale sırasında alıcının kaydına bakması lazım geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tedbir kararının ihale tarihinden önce kaydına şerh edildiği ve ihaleden sonra tedbire esas kararın kesinleşerek kamyonun bağlatıldığı, bu durumda idarenin bir kusuru ve sorumluluğu olamayacağı, zoralım kararının idareye kamyonun satılması ve bedelinin gelir yazılması mükellefiyetini yüklemiş olduğu, davalı idarenin kamyonun tedbirli olup olmadığını araştırmak zorunda bulunmadığı, davacının icrada iyiniyetli, alıcı olduğunu ileri sürerek hakkını arayabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kamyonun 24.5.1983 tarihinde davacıya ihalesiyle taraflar arasında Borçlar Kanununun özel kısmında düzenlenen bir satım sözleşmesi kurulmuştur.
Satım konusu kamyonun ihaleden önce kaydına konmuş olan ihtiyati tedbir kararına istinaden mahkemece esas davada hüküm altına alınan alacak için haczedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Kamyonun bu suretle haciz ve paraya çevrilmesi ile satılan mal alıcı davacının elinden alınmış ve zapt hali gerçekleşmiştir. ihale şartnamesinde araç üzerinde ihtiyati tedbir bulunduğuna ilişkin bir kayıt ve bilgi yoktur. Bu konuda davacının özel bir bilgisi olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Satıcı durumundaki davalı idare burada BK.nun 189. maddesi uyarınca üçüncü kişinin hakkı dolayısıyla satılana el konulmasından dolayı alıcıya karşı sorumludur. Satıcının buradaki sorumluluğu kusuruna değil yasal tekeffül borcuna dayanmaktadır. Satıcı davalı idare, kamyon üzerinde üçüncü kişinin mevcut hakkını bilmese ve bir kusuru bulunmasa dahi satılanın zaptından davacıya karşı sorumludur. Bu nedenle davacı satımı feshedebilir. Ve verdiği parayı geri isteyebilir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddi yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), 5.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, istek olursa peşin harcın iadesine, 18.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.