 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1985/441
K:1985/1792
T:18.03.1985
- EDA DAVASI
- OLUMSUZ TESPİT DAVASI
* ÖZET:Davalılar davacıya ihtar gönderip 2912 sayılı Yasaya davalı haklarını iddia ile yeni sözleşme yapılmaz ise, anılan yasa uyarınca icra yoluna başvuracaklarını bildirmiş olduklarını, davacının da bu aşamada eda davası açması olanağı bulunmadığına göre olumsuz [men fi] tespit davası açmakta hukuksal yararı vardır.
(YİBK.I 7.7.1965 gün ve 5/5 s.)
(YİBK., 21.11.1966 gün ve 19/10 s.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, kuru mülkiyeti, davalılardan belediye' ye, intifa hakkı diğer davalı Nadi'ye ait dairelerin, tarafından intifa hakkı sahibinden kiralandığını, ne var ki davalı Nadi' nin noter aracılığı ile gönderdiği 20.4.1984 günlü ihtarname ile kira sözleşmesinin 2912 sayılı Kanuna göre 30 gün bitiminde sona ereceğini, aylık kira parası 125.000 liraya, çıkarılmadığı takdirde icra kanalı ile kiralananlardan tahliye edileceğini bildirdiğini, daha sonra diğer davalının da bir yazı ile aynı istekleri tekrarladığını belirtip, davalıların 2912 sayılı Kanuna göre yeni kira bedeli tesbit etmeye, uyulmaması halinde icraya başvurmaya hakları bulunmadığının, icrai takibe esas borçları olmadığının tesbitine, karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın konusunun hukuki ve maddi olayın tesbitinden ibaret olduğu, henüz davacı aleyhine icra takibine başlanmadığı, eda davası açılabilecek hallerde menfi tesbit davası açılamayacağı, davacının dava açmakta yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalıların 2912 sayılı Yasaya göre yeni kira bedeli tesbit etmeye yetkileri bulunmadığının, başka söyleyişle davalıların anılan yasadan kaynaklanan bir hakka sahip olmadıklarının mahkemece tesbiti isteğine ilişkindir. Davadan önce gerek davalı kiralayan Nadi noter aracılığı ile gönderdiği 20.4.1984 günlü ihtarnamesinde gerekse davalı belediye 4.4.1984 günlü yazısında davacı ile Nadi arasında mevcut kira sözleşmesinin 2912 sayılı Kanun uyarınca sona ereceğini, 30 gün içinde yeni kira sözleşmesi yapılmazsa icra ile tahliye edileceğini davacıya bildirmişlerdir. Davalılar bu davada 2912 sayılı Yasanın davacının taraf olduğu kira sözleşmesine uygulanması gerektiği görüşünü tekrarlamışlardır. Gerçekten mahkemece de üzerinde durulduğu gibi, hukuki münasebetin veya hakkın mevcut olmadığının hemen tesbitinde davacının hukuki yararı bulunması tesbit davasının görülmesi için şarttır. Olayda davalılar daha önce davacıya gönderdikleri ihtarname ve yazı ile söz konusu yasaya dayanan haklarının varlığını iddia etmiş ve yeni kira sözleşmesi aktedilmediği takdirde bu kanunda öngörülen icra yoluna başvuracaklarını bildirmiş olduklarına göre, davacının böyle bir menfi tesbit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmek gerekir. Davacının bu aşamada hakkını koruma için bir eda davası açması da mümkün değildir. 0 halde olayda hukuki yarar yönünden dava şartı gerçekleşmiştir. Mahkemenin davanın esasını inceleyerek bir karar vermesi gerekirken, hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile davayı reddi yasaya aykırı görüşmüştür ve bozma nedenidir.
Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), 6.500 lira duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, istek olursa peşin harcın iadesine, 18.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.