 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1985/399
K:1985/1945
T:22.03.1985
* NOTERLİK İŞLEMLERİNDE YASAKLILIK
ÖZET : Noterin, noterlik işlemlerine katılamayacağını öngören hükümde sözü edilen "ilgili", belgelendirme isteğinde bulunan kişi olup somut olayda boşaltma yükleniminde [tahliye taahhüdünde] bulunan kiracıdır. Bu nedenle not erin kiralayanın umumi vekili olması ve kira işleriyle ilgilenmesi, noterin ilgili sayılmasını gerektirmez Boşaltma yüklenimi [tahliye taahhüdü doğrudan kira sözleşmesine taraf kiralayan yararına olup noterin o yeri ileride arşiv olarak kiralamayı düşünmesi işleme noter yararına yapılmış tasarruf niteliği vermez.
(1512 s. Noterlik K m. 76)
Taraftar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
Davacı, ruhi bunalım içerisinde bulunduğu sırada hulüs, saffet ve gafletinden istifa edilerek ve kira akdi yenileneceği söylenerek noterlikçe düzenlenen 10.1.1983 günlü tahliye taahhüdünün iptalini istemiştir.
Mahkemece, tanık beyanlarının senedin hilafını ispata yeterli olmadığı, ne var ki davalılardan noterin diğer davalı kiralayanın umumi vekili olduğu ve kira işlerini takip ettiği ve davacının tahliye edeceği yeri ileride iş yeri olarak kullanmak istediği anlaşıldığından, noterin bizzat ilgili olduğu bu işte tahliye taahhüdünü düzenlemesi ve noterlik işlerine katılması Noterlik Kanununun 76. maddesi ile yasaklandığı gerekçesiyle tahliye taahhüdünün iptaline karar verilmiştir.
Gerçekten Noterlik Kanununun 76. maddesinin 1. bendinde noterin kendisi ilgili ise veya ilgili onun vekili olarak hareket ediyorsa noterin, noterlik işlemine katılamayacağı öngörülmüştür. Ancak aynı Yasanın 72. maddesinin 2. fıkrasında ilgilinin kim olduğu belirlenmiştir. Bu hükme göre ilgili, belgelendirme isteğinde bulunan kişidir 0 halde Noterlik Kanununa göre olayda ilgili, tahliye taahhüdünde bulunan kiracı yani davacıdır. davalı noter bu işlemde bizzat ilgili durumunda değildir ve ilgili olan davacı, noterin vekili olarak da hareket etmemiştir. O halde noterin kiralayanın umumi vekili olması ve onun kira işleri ile ilgilenmesi 76. madde anlamında ilgili sayıl masını gerektirmez. Bu nedenle dava konusunu teşkil eden tohliy taahhüdünün 76. maddenin 1. fıkrası kapsamı içinde kaldığı kabul edilemez.
Öte yandan Noterlik Kanununun 76. maddesinin 6. bendi gereğince noterlik işlemi noter yararına veya maddede belirtilen akraba ve hizmetlileri yararına bir tasarrufu kapsıyorsa noterin bu halde dE noterlik işlemine katılması yasaklanmıştır. Olayda tahliye taahhüt( doğrudan kira akdinde taraf olan kiralayan yararınadır. Bu taahhümün derecatı itibariyle noterin ya da başka bir üçüncü kişinin yararına bir şart veya tasarrufu kapsamamaktadır. Noterin tahliye edilecek yeri ileride arşiv olarak kiralamayı düşünmüş olması, işleme noter yararına yapılmış tasarruf niteliğini vermez.
Bu nedenlerle mahkemenin Noterlik Kanununun 76. maddesine dayanarak davayı kabul etmesi yasaya uygun değildir ve bozma nedenidir.
Öte yandan davacı senedin istek ve iradesine aykırı olarak düzenlendiğini ispat için bir tanık göstermiştir. Bu tanığın tahliye taahhüdü düzenlenirken hazır bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kabul edildiği gibi dinlenen davacı ve davalı tanıklarının sözleri tahliye taahhüdünün hile ile imzalatıldığını ve senet münderecatının doğru olmadığını kanıtlar nitelikte değildir. Bu yönden de dava ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerekir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 22.03.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.