 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1985/3724
K: 1985/4210
T: 13.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıdan 6.6.1983 tarihinde 235.000 liraya bir inek aldığını, 7.6.1983 tarihinde ineğin yapılan muayenesinde ölümü mutlak hastalık teşhisi konduğunu, anılan hayvanın satış günündeki halsizlik durumunu davalıya bildirdiklerinde tırnaklarının uzun olmasından olduğunu kesilince bir şey kalmayacağını belirterek kendilerinin iğfal edildiğini, hayvanın 9.6.1983 tarihinde öldüğünü, etinin 75.000 liraya satıldığını ileri sürürek satış bedelinden bakiye kalan 160.000 liranın davalından alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının ineği 25.5.1983 tarihinde seçerek, gebe vaziyette, doğuma 6-7 gün kala satın aldığını, hayvanın doğumunu ehliyetsiz kişelere yaptırdığını, Borçlar Kanununun ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre dava süresinde açılmadığı savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 160.000 liranın davalıdan alınmasına karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hayvan alım satımında satıcı yazılı olarak tekeffülde bulunmuş olmadıkça hayvanın ayıplarından dolayı alıcıya da karşı sorumlu olmadığı gibi alıcıyı etmiş bulunmadıkça ayıpdan dolayı mesul tutulamaz.
Olayda satıcı olan davalının yazılı bir tekeffülü yoktur. Davacı, kendisinin davalı tarafından iğfal edildiğini iddia etmişsede bu yönü ispat edememiştir. Ayrıca hayvan satımında satıcının ayıptan sorumlu tutulabilmesi için, ayıplar teslimden veya alıcının hayvanı teslim almakta temerrüdünden itibaren 9 igün içinde hem satıcıya ihbar edilmeli ve hemde yetkili yerden bilirkişi tarafından hayvanın muayenesinin yapılmasının istenmesi gerekir. Satış sözleşmesinde ayrı bir ihbar süreside belirtilmemiştir. Davacı ise bu süreleri nazara almayarak alıcıya hayvan öldükten ve satıştan yasal süre geçtikten sonra 12.8.1983 tarihinde ihbar etmiştir. Dava dilekçesinde açıklanan satış ve ölüm tarihleri nazara alınırsa, davacının, satıcı olan davalıya yaptığı ihbarın süresinde yapılmadığı anlaşılır. Mahkemece bu yönlerin gözardı edilerek aksi düşüncelerle davanın aynen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA- istek olursa peşin harcın iadesine, 13.6.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.