 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1985/2894
K: 1985/3990
T: 05.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Yargılamanın iadesini isteyen Muhsin (davalıa), davacı Şevket'in, kendisinin tebligata salih adresini sarahaten bilmiş olmasına rağmen bu yönü gizleyerek kendilerine ilanen tebligat yaptırmak ve böyleuce davanın gıyapta yürütülmesini sağlamak suretiyle aleypine hüküm aldığını söz ederek, (Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesi)'nin 1982/76 E; 1982/529 K. nolu kararının yargılamasının iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı HUMK.nun 445. maddesinde sıralan yargılamanın iadesine, ilişkin yasal nedenlerden hiçbirinin varit olmadığını savunmuş, istemin reddini dilemiştir.
Mahkemece, hükmün kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde yargılamanın iadesi istenilmediği kabul edilerek, HUMK. nun 445. maddessinin 7. fıkrasına göre istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerçekten yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürülen olgunun HUMK.nun 445/7. bendi hükmüne dayandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu bent hükmünde öngörülen ve karşı tarafın (davacının) hükme etkili olan diğer bir hile kullanmış olması durumunda, yargılmanın yenilenmesini isteme süresi, hükmün esasına etkili bulunan hilenin öğredildiği (keşfolunduğu) tarihten itibaren 3 aydır. Burda da madde 445/1'deki sebepte olduğu gibi, üç aylık süreyi en erken hükmün kesinleştiği tarihten itibaren hesap etmek gerekir. (Ramazan Arslan - Medeni Usul Hukukunda Yargılamanın Yenilenmesi, Ankara - 1977, Sayı : 147, dipnot: 40 ile ilgili metin).
Az yukarıdaki açıklamalardan, yargılamanın iadesi için gerekli üç aylık başyvuru süresinin en erken hükmün kesinleştiği tarihten ve en son ise hilenin öğrenildiği (keşfolunduğu) tarihten itibaren başlayacağı açıkça anlaşılmaktadır.
O halde yargılamanın iadesi isteğinin süresi içinde ileri sürülmüş olup olmadığının tesbiti yönünden bu hiye iöğrenme tarihinnin belirlenmesi bu davada önem kazanmaktadır. Mahkemece bu yönde araştırma yapılmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş davalınnın hileyi öğrendiği tarihin tesbiti yönünden tarafların delilleri toplanmalı, hilenin öğrenildiği (keşfolunduğu) tarihin tesbitinden itibaren yargılamanın iadesi istemi tarihine kadar 3 aylık süre geçmişse şimdiki gibi, geçmemiş ise işin esasına girilerek yapılacak yargılama sonunda hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde karar vermekten ibarettir. O halde; mahkemenin, yargılamanın iadesi iuçin gerekli üç aylık sürenin HUMK.nun 445/7. bendi hükmüne dayanılmış olmasına rağmen hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren başlayacağını kabul ederek, süre yönünden davayı reddetmesi usule ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle yargılamanın iadesini isteyen ve hükmü temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 5.6.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.