 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1985/2636
K: 1985/4163
T: 11.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının taşınmasını 1.8.1981 günlü kira sözleşmesi ile dava dışı Satılmış'a kiraladığını, kendisinin sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşme 1 yıllık olduğundan, kefaletinin de bu bir yıllık süre için söz konusu olduğunu, davalının İstanbul 3. İcra Memurluğu'nun 1984/8156 takip sayılı dosyası ile 1.8.1984 - 31.7.1985 dönemine ait toplam 480.000 TL. kira alacağı tutarı üzerinden kiracı Satılmış ile kendisi aleyhine icra takibine başvurduğunu, gerçekte kiracı Satılmış'ın kira borcunu kısmen nakden, kısmen bonolar vererek davalıya ödediğini ileri sürerek kefalet sorumluluğu olmadığına ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının kira sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı imzaladığını, kefaletinin devam ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 480.000 TL.lık takipten 192.000 TL.lık kısmını davalıya borçlu olmadığının tesbitine, fazlaya yönelik isteminin reddine karar verilmiştir. Karar davalı ve davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Uyuşmazlık 1.8.1981 başlangıç tarihli kira söleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşmede, kiracı olarak yalnız dava dışı Satılmış gösterilmiş olup kira süresi ise bir yıldır. Davacı bu sözleşmeyi müteselsil kefil ve müşterek borçlu olarak, kefil sıfatıyla imzalamıştır. Bu ibare müşterek borçluluğu değil müteselsil kefaleti ifade eder. Nitekim BK.nun 487. maddesi metninden bu yön anlaşılmaktadır. Davacının müşterek borçlu sıfatı ile borç altına girmediği, kiracı olarak sadece Satılmış'ın gösterilmiş olmasından da anlaşılmaktadır. Her ne kadar sözleşmenin 7. maddesinde kontrat yenilendiğinde, davacının sorumluluğunun aynen yenileneceği yazılı ise de, davacının müteselsil kefil olarak borç yüklenildiği gözönünde tutulduğunda, bu hükmün BK.nun 484. maddesine aykırı olduğunu ve bu kefaletin orada yazılı olan şartları ihtiva etmediğini kabul etmek gerekir. Çünkü, davacının uzayan yıllar için mesul olacağı muayyen miktar gösterilmemiştir. Bir yıllık sözleşme süresi dışında kalan ileriki yıllara ilişkin kefaletin bu nedenle yasaya aykırı olduğu görülmektedir. O halde takip konusu alacak 2984-1985 yıllarına ilişkin olduğundan, bu borçtan davacı sorumlu değildir. Davacının tamamen borçlu olmadığının kabulüne karar verilmesi gerekir. Yazılı şekilde davanın kısmen reddi usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
3 - Davacının diğer temyiz bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere göre hükmün davacı yararına (BOZULMASINA) sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.6.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.