 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/7691
K: 1986/386
T: 03.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İzmir 2. Asliye Ticaret mahkemesi)nce verilen 7.11.1985 tarih ve 162-859 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkili şirkete nakliyat poliçesi ile sigortalı olan ve davalının donatanı bulunduğu gemi ile taşınan kraft kağıtlarının tahliye esnasında hasarlı çıkması sonucu sigortalıya ödedikleri 483.245 liranın banka iskonto faiziyle birlikte rücuan davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, hasarın gemide meydana gelmediğini, sorumlulukları bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak (483.24)lirarın ödeme tarihinden 19.12.1984 tarihine kadar % 10, bu tarihten temerrüt tarihi 1.2.1985 tarihine kadar % 30 ve 2.2.1985 tarihinden itibaren % 50 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 1061. maddesine göre kural olarak taşıyan; malların yükletilmesi, istifi, taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltılmasında tebdirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamını göstermekle mükelleftir. Taşıyan, teslim alındıkları andan teslim edildikleri ana kadar geçen müddet içinde malların ziyaı ve hasarı yüzünden doğacak zararlardan sorumludur. Taşıyanın sorumlu olmadığı durumlar TTK.nun 1063. maddesinde gösterilmiştir ki, olayda taşıyan bu hallerden hiçbirisine dayanmamıştır.
Ancak TTK.nun 1065. maddesine göre gönderilen malları teslim almadan kendisi veya kaptan, malların hal ve vaziyetini, ölçü, sayı ve tartısını tesbit ettirmek maksadıyla onları mahkemeye veya yetkili diğer makamlara yahut bu husus için resmen tayin olunmuş eksperlere muayene ettirebilirler. Kural olarak bu muayene sonucunun TTK.un 1066/l. maddesi gereğince malların teslimi sırasında taşıyana veya temsilcisine yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Ziya veya hasar hemen belli değilse bu ihbar, teslimi takiben üç gün içinde yapılmalıdır. Ancak TTK. nun 1965. maddesinde belirtilen şekilde ve tarafların iştirakiyle bir tesbit yapılmışsa bu ihbara gerek yoktur (TTK. 1066/ll.) Eğer malların ziya veya hasarı tesbit ettirilmemiş ve ihbar da edilmemiş ise taşıyıcının sorumlu olmayacağı bir sebepten dolayı malların ziya ve hasara uğradığı karine olarak kaul edilmek gerekir (TTK. 1066/lll). Fakat bu karinenin aksi ispat olunabilir.
Olayda, mahkemece veya yetkili makamca veyahut bu husus için resmen görevlendirilmiş bir eksperce yapılmış bir tesbit ve süresinde yapılmış bir ihbar mevcut değildir. Bu durum karşısında TTK.nun 1066/lll. maddesi hükmü gereğince mallarda meydana gelen hasarın davalı taşıyanın sorumlu olmayacağı bir sebepten ileri geldiğinin kabulü zorunludur. Ancak, yine aynı madde gereğince davacının, bu hussun aksini ispat etmek hakkı mevcuttur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, TTK.nun 1066/lll. maddesinde karinenin aksini ispat edecek delillerini davacıya ibraz ettirmek, (dosyaya ibraz edilen gemi rezerve tutanağının TTK.nun 1065 ve 1066. maddelerinde gösterilen yetkili makam tarafından tutulmuş bir belge olmadığı gözönüne alınarak) bu arada taşıma ile ilgili belgelere ve taşıma şartlarına göre tahliyenin kime ait olduğu, bilfiil kim tarafından yapıldığı ve hasarın tahliye sırasında mı yoksa taşıma sırasında mı meydana geldiği ve binnetice davalının sorumlu olduğu bir dönemde mi geldiği hususu tesbit edilmek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 3.2.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.