 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/7159
K: 1986/375
T: 31.01.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 11. Hukuk Hakimliğince verilen 6.5.1985 tarih ve 204-324 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin dedesinin 1913 yılında vefatı üzerine yetim kalan kızları (N.) ve (E.) adına vasileri tarafından Hassa Eytama Sandığında açılan yetime hesabına 50 Osmanlı Altını karşılığı 4000 osmanlı kuruşu yatırıldığını, daha sonra vasi tayin edilen (Z.H.)'a bir müddet bu paradan faiz ödendiğini, ancak 1919 yılındaki savaş nedeniyle yetimler ile vasinin sandıkla ilişkisinin kesildiğini, (E.)'nin 1920'de olduğunu, Eytam Sandıklarının Cumhuriyetten sonra tasfiye edilerek 844 sayılı Kanunla kurulan Emlak ve Eytam bankasının sermayesini teşkil ettiğini, bu bankanının da bütün malvarlığının 1946 yılında 4947 sayılı kanunla kurulan Emlak Kredi Bankasına devredildiğini, Eytam Sandıklarının da 1940 yılında tasfiyesinin tamamlanarak genel bilanço ve diğer evrakların Maliye Bakanlığına tevdi olunduğunu, ilgili mercilere yaptıkları başvurularda müvekkillerinin 1975 yılında ölen murisleri (N.) adına bir kaydın bulunmadığının bildirildiğini belirterek fazlaya dair hakları muhfuz olmak kaydı ile davalıların zimmetinde bulunan müvekkilerinin burisi adına yatırılmış 50 Osmanlı Altını karşılığı 4000 Osmanlı Kuruşunun dava tarihine kadar hesaplanacak mevduat faizi ile birlikte davalılardan şimdilik (100.000) lirasının tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalı Maliye ve Gümrük Bakanlığı vekili cevabında zamanaşımı bulunduğunu, kendilerinin taraf gösterilmesinin doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Emlak Kredi Bankası vekili cevabında, bahsi edilen yetim hesabına ilişkin müvekkili bankada hiçbir kayıt bulunmadığını, kaldı ki yetim yaşının (N.)'nin reşit olması ile reşit hesabına dönüşüp 10 yıl içinde hiçbir işlem görmeyerek zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ziraat bankası vekili cevabında, zamanaşımı bulunduğunu, kendileri ile ilişkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, davacıların murisi (N.) adına Eytam Sandığına açılan hesabın önce Emlak ve Eytam bankasına daha sonra da 1946 yılında Emlak ve Kredi Bankasına devredildiği hesabın son bakiyesinin (47.44) lira olduğu, hesabın takip edilmediği, 7129 sayılı bankalar kanunun 31 ve Bankalar Hakkındaki 70 sayılı Kanun Hükmündeki kararnamenin 36/4 üncü maddesi uyarınca takip edilmeyen mevduatların 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, muris (N.)'nin reşit oluşundan itibaren 40 yılı aşkın bir süre hesabın işlem görmediği gerekçesiyle davanın Emlak Kredi bankası Genel Müdürlüğü ile Maliye ve gümrük Bakanlığı yönünden zamanaşımı, Ziraat bankası yönünden de husumet bakımından reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonunda; Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Halep vilayetinin Hassa kazasında 1913 yılında vefat eden (M.H.) küçük kızları ve davacıların murisleri (N.) ve (E.)'yi bıraktığı, yetimlere babalarından intikal eden "emval ve eşyasını" tesbit ve işlerini görmek üzere amcaları (A.A.) ve onun da vefatından sonra 14 Ağustos 1331 tarihinde neneleri (Z.)'in vasi tayin edildiği terekeye dahil eşyanın satışında tahassül eden 4000 Osmanlı kuruşunun Eytam Sandığına yatırıldığı, 1331 tarihinden 5 Temmuz 1334 tarihine kadar küçüklerin ihtiyaçları için vasiye zaman zaman ödeme yapıldığı, hassa'nın 1919 yılında, önce İngiliz'ler ve daha sonra Fransızlar tarafından işgali üzerine, Eytam sandığındaki mevduatın Anadolu'ya nakledildiği yetimlerin sandıkla ve vesayet makamı ile ilgilerin kesildiği, (E.)'nin 1920 yılında Fransız işgali sırasında vefat ettiği, Hatayın ilhakı ile Hassa Türkiye Cumhuriyeti hudutlarına dahil olduğu, Eytam sandığındaki mevduat önce 844 sayılı kanunla kurulan Emlak ve Eytam Bankasına, daha sonra 4947 sayılı kanunla 1946 yılında kurulan Türkiye Emlak Kredi Bankası varlığına intikal ettirildiği, Türkiye Emlak Kredi Bankası'nın Ankara şubesinin 31672 sayılı hesabında davacıların burisi (E) ve (N) adına 47.44 lira paranın, yetim hesabında muhafaza edildiği tesbit edilmiştir.
Ayrıca, Adalet bakanlığı hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 10.8.1982 gün ve 18230 sayılı yazısında açıklandığı gibi, 22 Mayıs 1926 tarih ve 844 sayılı kanunun 7 nci maddesi gereğince Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından teşkil olunan komisyon Eytam sandıklarının tasfiyesini 27.3.1940 tarihinde tamamlayıp, 324 Eytam Sandığının ve bu arada davacıların sözünü ettiği Adana, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis Eytam Sandıklarının tasfiyesi ile ilgili genel bilanço, komisyon mazbatası ve kararları (9.5.1936 tarih ve 169 sayılı yazısı ile) evrakı müsbeteleri de bağlanarak, alacak cetvellerin tamanı Maliye bakanlığı Nakit İşleri Genel Müdürlüğüne bordro mukabilinde tevdi olunduğu, daha sonra da 22.6.1946 tarihinde 4947 sayılı Türkiye Emlak Kredi Bankası Kanunu'nun geçici 2 ve 6 ncı madesi ile 844 sayılı kanunla kurulmuş Emlak ve Eytam bankasında mevcut, eytam sandıklarının tasfiyesinden elde edilen yetimlerle reşit olmayan gaiplere ait paraların bu bankaya devredileceği, paraların hesabı cari suretiyle işlem göreceği ve bankaca diğer bir yıl vadeli mevduata verilen faiz miktarı üzerinden faiz yürütüleceği, Adalet Bakanlığının bu paraları T.Emlak Kredi bankası yerine Devletin en az yarı iştirak hissesi bulunan milli bankalardan birine devrettirmeye yetki tanıdığı, 16 Ekim 1965 tarihinde yürürlüğe giren "Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulamasına Dair Tüzük'ün 18/son maddesinde ve fıkrasında, küçüğe ait paraların 4947 sayılı T.Emlak Kredi Bankası Kanunun geçici 6 ncı maddesi gereğince T.Emlak Kredi Bankasına devir muamelesi yapıldıktan sonra, şumesi bulunan yerlerde bu bankaya; şubesi bulunmayan yerlerde T.C.Ziraat Bankasına yatırılacağı hükmu uyarınca T.Emlak Kredi bankasına devredilen ve henüz hak sahiplerine ödenmemiş paraların, sözü edilen Kanununa geçici 6 ncı maddesindeki yetkiye dayanılarak, devir işlemi, ilgili banka şubelerine bildirilmek üzere, Adalet bakanlığınca 15 Temmuz 1967 tarihinde T.Zirat ve T.Emlak Kredi Bankası Genel Müdürlüklerine (15905 ve 15906 sayılı yazılar) ayrıca 30.6.1966 tarihi itibariyle ödenmemiş paraları gösterir cetveller aynı tarih ve 15907 sayılı yazı ile Yüksek Hakimler kurulu'na gönderilerek, bu paraların hak sahiplerine intikalinin temini zımnında ilgili yerlerdeki tereke hakimliklerinin keyfiyetten haberdar edilmesi istenilmiş ve Yüksek Hakimler Kurulu'nun 27.7.1967 gün ve 67/10 sayılı genelgesi ile tereke hakimliklerine duyurulduğu ve 30.6.1966 tarihi itibariyle ödenmemiş yetim paralarını gösterir cetvellerin ilgili tereke hakimliklerine gönderildiği T.Emlak Kredi Bankasının Ankara Şubesi nezdinde yapılan incelemede de, Emlak ve Eytam Bankasının faaliyette bulunduğu dönemde tutulmaya başlanan ve bu şubeye ait 1958 yılına kadar olan kayıtları içeren Eytam hesaplarının kaydedildiği 32 numaralı kalamozanın İslahiye ilçesi ile ilgili bölümünde, eski hesaptan naklen geldiği açıklanan (N.) ve (E.) adına açılmış 31672 sayılı yetim hesabında 47.44 liranın bulunduğu, sözü edilen paranın T.C. Merkez Bankasına devredilmediği (T. Emlak Kredi Bankasının 12.3.1985 T. ve 8552 sayılı yazısı) anlaşılmıştır.
Gerek 27.2.1943 tarihli (2/220 sayılı ) Kanunu Medenin velavet ve miras hukukuna müteallik hükümlerinin tatbik suretine dair nizamnamenin (m.3) gerekse bundan sonra yürürlüğe giren "Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına dair Tüzük" hükümlerine (md. 18/4,26) göre yetim paraları hakimin tasarrafu altındadır. Küçüğe ait bankaya yatırılmış olan nakit, esham ve tahvilleri Sulh hakiminin müsaadesi olmadan vasi alamıyacağı gibi küçük reşit olunca, mevduatın iadesi hakim tarafından bankaya bildirilir.
Yukarda açıklanan kayıtlar ve yazışmalara nazaran yetim (N.) ve (E.) adına kayıtlı Eytam Sandığından devredilen mevduatın, adı geçenler reşit olduktan sonra hakimin emri ile reşit hesabına nakledilmediği gibi tasfiyesi maksadıyla Merkez bankasına da devredilmemiş olması itibariyle ilgili Sulh hakiminin tasarrufu altında bulunmaktadır. bu durumda 7129 sayılı Bankalar Kanunu'nun 31 ve 70 sayılı Bankalar Hakkında Kararnamenin 36/4 maddelerinde sözü edilen alelade mevduat zamanaşımı hükümlerinin uygulanmasına olanak yoktur.
Bu itibarla, Adalet Bakanlığının 10.8.1982 tarihli yazısında belirtilen 844 sayılı Kanunun 7 nci maddesi hükmü gereğince tasfiye komisyonu raporuna bağlı evrakı müsbete ve devredilmiş alacak cetvelleri ile 4947 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince yapılan işlem ve 30.6.1966 tarihi itibariyle ödenmemiş yetim paralarını gösterir cetvellerin incelenmesi ve Yüksek Hakimler kurulu'nun genelgesi üzerine yetimlerin bulunduğu yer (Adana, İslahiye, İskenderun, Hassa, tereke Hakimliklerince yapılan işlemlerin araştırılması ve T.Emlak Kredi Bankası Ankara Merkez şubesinde mevcut kayıtlar ve geçen zaman süreci içinde bu tür mevduata uygulanması icabeden faiz hükümleri ve miktarı nazara alınarak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, dava konusu paralara da alelade mevduat zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı görüşünden hareketle, yetim parasının zamanaşımı nedeniyle talep edilemeyeceğinden bahisle davalı Emlak ve Kredi bankası ile Maliye ve Gümrük bakanlığı yönünden ve Eytam sandıklarının tasfiyesini müteakip T. Emlak Kredi Bankasına devredilen küçüğe ait paraların bu bankanın şubesi olmayan yerlerde T. Ziraat Bankası şubelerine yatırılacağından, adı geçen banka şubelerine tevdi edilmiş yetim parası olup olmadığı araştırılmadan, diğer davalı T.Ziraat bankası hakkında da davanın husumetten reddi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 31.1.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.