 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/6758
K: 1985/6661
T: 05.12.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesince verilen 14.6.1985 tarih ve 1046/394 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu,gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline Nakliye Sigortası ile sigortalı Sümerbank'a ait kimyevi maddenin, davalının MARMARİS gemisiyle yurtdışından İstanbul'a taşındığını ve geminin İstanbul'da 390 kg. kimyevi maddeyi noksan tahliye ettiğinin anlaşılması nedeniyle, sigortalıya 176.474 lira tazminat ödendiğini belirterek, bu miktarın faiziyle birlikte, davalıdan rücuan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesiyle, İstanbul limanındaki tahliyenin bu husustaki TEKEL hakkına binaen TCDD İşletmesince yapıldığını ve alıcı tarafından supalan alındığını ve gönderilenin tahliyeyi yapan TCDD İşletmesine verdiği supalan taahhütnamesinde her türlü sorumluluğun sona erdiğini, bir an için varit olsa bile, taşıyanın % 2 fire % 5 hasardan sorumlu tutulamıyacağını, tahliyeden takriben 50 gün sonra tutulan bir tutanakla müvekkilinin sorumlu ve muhatap tutulmak istenmesinin mümkün olamıyacağını, sorumluluğun TCDD'ye ait olduğunu, amelenin kusurlu hareketlerinden ve ambalaj kifayetsizliğinden doğmuş bulunan noksanlıktan dahi, müvekkilinin sorumlu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delil ve belgelere, bilirkişi raporuna dayanılarak davanın sabit olduğu sonucuna varılarak aynen kabulüne karar verilmiştir.
Taşıyanın, malın ziya ve hasarından doğan sorumluluğu malın kendisi veya kendi adına o malı teslim almaya yetkili temsilcisi tarafından teslim alınması ile başlar ve teslim etmesine kadar devam eder. Bu taşıma süresi içerisinde taşınanda meydana gelen ziya ve hasarların muayenesini isteme yetkisi gönderilen ile kaptana aittir. Olayımızda, taşımayı gerçekleştiren davalı donatanlara ait MARMARİS adıl geminin TCDD Haydarpaşa limanı puantaj cetveline göre 23.8.1983 günü saat 08.00 de yükü boşaltmaya başladığı ve aynı gün 10.30 da boşaltmanın bittiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, teslim borcu, yükün gemiden çıkarak bordada gönderilene verilmekle, 22.8.1983 günü yerine getirilmiş demektir. Hal böyle olduğu halde, gönderilenin TTK.nun 1065. maddesi hükmüne göre, malların hal ve vaziyetini ölçü, sayı ve tartısını tesbit ettirmek maksadı ile muayene ettirmediği ve keza aynı kanunun 1066. maddesi hükmüne göre malların uğramış olduğu ziya ve hasarı taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak ihbarda bulunması gerekirken, ihbar etmediği anlaşılmaktadır. Davalı, taşıyıcının malı 23.8.1983 günü teslim ettiği halde 9 gün sonra 1.9.1983 tarihinde düzenlenen ambar zabıt varakasında ve keza teslimden çok sonra 24.10.1984 tarihinde düzenlenen kargo raporunda ve 18.10.1983 tarihli tutanakta taşınan mallardaki ziya ve hazar tesbit edilmiş ise de, bu belgelerde taşıyıcı veya temsilcisinin imzası bulunmadığı anlaşılmakla ve binnetice aynı maddenin 3. fıkrası hükmü gereğince, davalı taşıyıcının malları konşimentoda yazılı olan halde teslim ettiği ve mallardaki ziya ve hasarın taşıma sırasında meydana gelmediği yolunda taşıyıcı lehine karine olduğunun kabulü gerekmekte olup, davacı bu karinenin aksini ispat edememiştir. Bu durum karşısında ziya ve hazarın taşıma sırasında meydana geldiği davacı tarafça inandırıcı delillerle ispat edilemediğinden, davanın REDDİNE karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine 5.12.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.