Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/6708
K: 1985/7310
T: 25.12.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen 20.9.1985 tarih ve 952-943 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili (80.000.000) lira sermayesi olan davalı şirketin %30 payına müvekkilinin, % 10 payına da dava dışı H.E.'nin sahip olduğunu, buna karşılık şirketin % 60 payına sahip bulunan ve aynı ailenin fertleri olan Ş, soyadlı şahısların şirket yönetimini ele geçirdiğini; şirketin bir aile şirketi şeklinde ve keyfi olarak yönetildiğini, şirketin yöneticilerinin bazen kararlara bile katılmayıp hazır olmayanların yerine diğerleri tarafından imza atıldığını, şirketin kuruluşundan beri zarar ettiğini, şirketin imkanlarının Ş. ailesinin sahibi bulunduğu diğer firmaların ihtiyaçlarında kullanıldığını, şirketin ticari defterlerinin ciddi ve usulüne uygun tutulmadığını, davacı ile Ş. soyadlı ortaklar arasında bu yüzden kırıcı münakaşalar cereyan ettiğini, nihayet davacının şirketteki hissesinin satın alınması ve pay bedelinin ödenmesi karşılığında şirketten istifasına izin verilmesini noter aracılığı ile ihtar eylediğini, bundan da bir netice alınamadığını ileri sürerek davacının payının şirketin gerçek malvarlığına nisbetle haiz olduğu değer karşılığında davalıya veya şirket ortaklarına devrine ve davacı ile eşinin şirket lehine gösterdikleri ipoteklerin fekkinin teminine, bu mümkün olmadığı takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında şirketin tüm ortaklarının kardeşçe ilişkiler içinde olduğunu, iddia edilen hususların varit bulunmadığını, bir büyüme hamlesi içinde olan şirketin bir kaç yıl içinde sahip olduğu TIR sayısının 10'a yükselttiğini, teşvik tedbirlerinden istifade eden şirketin Devlet'e karşı dış taşımacılık yapmak ve yüksek miktarlarda döviz getirmek gibi talepleri olduğunu, bu durumda ne şirketin feshinin ne de davacının şirketten ayrılmasının haklı ve faydalı olmayacağını savunmuş, nihayet 15.2.1985 tarihli celsede davacının ısrarı karşısında mahkemece tesbit edilecek bedel karşılığında davacının payını devralacaklarını bildirmiştir.
Mahkemece davacının asli isteğinin şirket payının bedeli karşılığında devralınması olduğu, davalı vekilinin 10.9.1985 tarihli dilekçesiyle bu isteği kabul ettiği, davacı vekilinin bundan sonra 12.9.1985 tarihli dilekçesiyle pay devri isteğinden vazgeçildiğini bildirmesinin hakkını kötüye kullanılmasını oluşturduğu gerekçesiyle davacının davalı şirketten çıkarılmasına TTK'nun 551/f. 2 maddesi uyarınca izin verilmesine, hissesinin şirketçe hesap edilerek kendisine verilmesine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacı vekili müvekkiline ait şirket hissesinin bedeli karşılığında davalı şirket veya şirket ortaklarına devrini talep etmiş, davalı vekili de diğer ortakların davacının hissesini devralmağa talip olduklarını beyan ederek davacının şirket hissesine değer biçilmesini istemiş bulunmaktadır. Bu durumda davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde uzman bilirkişiler marifetiyle inceleme yaptırılarak şirketin dava tarihi itibariyle net malvarlığının ve buna göre davacının hissesinin haiz olduğu değerin saptanması ve TTK'nun 551. maddesi hükümleri dairesinde davacı hissesi bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken hisse bedeli hususunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğu halde davalı şirketçe hesap edilecek kıymet üzerinden davacı hissesinin ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin haklı bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.12.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini