 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/6421
K: 1985/6712
T: 04.12.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 2. Ticaret
Mahkemesince verilen 14.4.1985 tarih ve 690-265 sayılı hükmün temyizen
tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi
içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı nevakısın ikmali için dosya
ahalline iade edilmişti. Bu kerre ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, trafların zun süre ortaklaşa emlakçılık
yaptıklarını, bu münasebet vesilesiyle davalının 3. bir şahıstan borç para
alabilmek için müvekkiline açık bir bono imzalattığını ve anılan 3. şahsın
kredi vermeyi kabul etmesi halinde kendisi de ciro edip adı geçene vermek
üzere senedi yanına aldığını, sonradan 3. şahsın borç para vermemesi ve
taraflar arasındaki ilişkinin tasfiyesi üzerine davalının elindeki açık
senedi kendi adına doldurarak (1.750.000) liralık bir bono haline getirdiğini ve icraya koyduğunu, ileri sürerek müvekkilinin anılan bono ile borçlu
bulunmadığını tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili nizalı senedin taraflar arasındaki yakın ilişkiler içinde
davacıya verilen paralara karşılık düzenlendiğini, davacının aleyhindeki icra takibine karşı önce imza inkarında bulunup şimdi de bir takım gerçek dışı
iddialarla menfi tespit davası açmasının kötüniyetli bir davranış olduğunu
savunarak davanın reddini ve % 15 nisbetindeki tazminatın davacıdan tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, davacının ibraz ettiği defter ve mektupların iddiayı
doğrulayıcı nitelikte olmadığı, davacının yemin teklif etme hakkını da
kullanmak istemediği gerekçesiyle sabit olmayan davanın reddine, nizalı
alacağın % 15 ine tekabül eden tazminatın davacıdan alınarak davalıya
verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici
sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair
temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - İİK.nun 72/f-4. maddesi uyarınca açtığı menfi tesbit davası
red olunan borçlunun tazminata mahkum edilebilmesi için, bu dava sırasında
bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bu kararın tatbiki nedeniyle
davalının alacağını geç almış bulunması şarttır. Olayda ise, böyle bir
ihtiyati tedbir kararına rastlanmamıştır. Mahkemece icra takibini durduran
veya icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmesini önleyen bir
ihtiyati tedbir kararının verilip verilmediği, verilmiş ise fiilen uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre hareket edilmek gerekirken, bu
hususlar üzerinde durulmaksızın davacının icra inkar tazminatına mahkum
edilmesi Yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle sair temyiz
itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı
vekilinin haklı bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
4.12.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.