Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/6229
K: 1985/6286
T: 20.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı beyoğlu Asliye 3. Hukuk Hakimliğince verilen 16.4.1985 tarih ve 191.229 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu 50.000 liralık bononun tahrit edilerek (150.000) liraya dönüştürüldüğünü ve takibe konulduğunu, senet aslının ibrazının istenmesine rağmen ibraz edilmediğini, bu nedenle fazla ödenen (111.605) liranın istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili iddiaların gerçek olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, tebligatın usulüne uygunluğundan bahisle senet aslının ibraz edilmediğine göre başkaca incelemeye gerek görülmediğinden ve de davacının yemin teklif etmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiş, temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, mahkeme kararının davanın niteliği itibariyle bir sonuca varabilmek için herhalde senedin incelenmesine ihtiyaç bulunduğundan, mahkemece HUMK. 330 uncu ve devamı maddelerinde öngörülen usuli işlemlerin yerine getirilmesi, senedin davalı tarafından ibraz edilmemesi halinde bunun 332 nci maddede yazılı olduğu şekilde gerçek bir mazerede müstenid olup olmadığının araştırılması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş, davalı vekili senedin kendilerinde bulunduğunu inkar ettiğinden, davacı tarafın HUMK. 331 inci maddesine göre karşı tarafa yemin teklif etmesi gerektiğinden davacı vekili açıkça yemin teklif etmeyeceğini beyan ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, keşidecisi davacı, alacaklısı davalı olan (50.000) liralık bononun önüne (1) rakamı ilave edilmek suretiyle tahrif edilmesi nedeniyle icra dosyasına fazladan ödenen (111.605) liranın tahsili talebinden ibarettir.
Bilindiği gibi İİK.'nun 167 nci maddesi uyarınca alacağı emre muharrer senede dayanan alacaklı takip talebine kambiyo senedinin aslını eklemeye mecbur bulunmaktadır. Öte yandan, TTK. 690 ıncı maddesi yollamasıyla aynı kanunun 621 inci maddesi uyarınca muhatap poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini istemeyebilir. Davada yasanın bu hükmü de yerine getirilmiş değildir. Davalı kombiyo senedine dayanarak İstanbul 5. İcra Memurluğu'nun 1981/12236 sayılı den takip sonuçsuz kalmıştır.
İcra takibi sonuçsuz kaldıktan sonra Beyoğlu İcra Memurluğu'nun 1982/2411 sayılı dosyası ile davalı (N.D.) aleyhine (K.Y.) tarafından bonoya dayalı olarak 150.000 liralık takip yazılmış davalının beyanı üzerine İstanbul 5. İcra Memurluğu'nun yukarıda anılan dosyası getirtilerek senet aslı mevcut olmadığı halde İcra Memurluğu tarafından bono bedeli dava dışı (K.Y.)'a ödenmiş bulunmaktadır. Oysa, senet aslı dosyada bulunmadığından bu ödeme İİK.'nun 617 nci maddesi hükmü karşısında yasal dayanaktan yoksun kalmış bulunmaktadır.
Mahkemece, bozmaya uyularak gerekli inceleme yaptırılmış, davalı bozma dairesinde senet aslını mahkemeye ibraz etmediğinden senet üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması olanağı kalmamıştır. Ancak yukarıda açıklandığı üzere İcra Memurluğu tarafından dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödeme, senet aslının ibraz edilmemesi sebebiyle yasa hükümlerine aykırı düşmektedir. Bu durumda davalı, senette tahrifat yapılmadığına ilişkin bulunan savunmasını ispat edememiş bulunduğundan ve senedi de mahkemeye ibrazdan kaçındığından (150.000) liralık senedin (50.000) liralık kısmı taraflar arasında intilafsız bulunması sebebiyle icra dosyasına davacı tarafından fazladan ödenmiş bulunan (111.605) liranın tahsiline karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu yönler gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi cihetine gidilmesi usul ve kanun hükümlerine aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini