 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/5547
K: 1985/6351
T: 21.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gediz Asliye hukuk Hakimliğince bozmaya uyularak verilen 28.5.1985 tarih ve 97-208 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiza dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili davalının müvekkili Kooperatifin ortağı olduğunu ve Koperatifin izni olmaksızın kendi adına taşıma yapmamayı yazılı olarak taahhüt ettiğini, oysa 1981/1982 şeker kampanyasında (Abide-Kütahya Şeker Fabrikası) ve (Gediz-Kütahya Şeker Fabrikası) arasında yapılacak pancar nakliyesi işi için mezkur fabrika tarafından eksiltmeye davalının da katıldığını, 30.000 ton pancar nakliyesine dair bu eksiltmede davalının müvekkilinden daha düşük fiyat önerdiğini, davacının ise sırf ortaklarını işsiz bırakmamak amacıyle Abide-Kütahya arasında 695. TL. ton fiyatla, Gediz Kütahya arasında 973 TL. ton fiyat üzerinden nakliye yapmayı kabul zorunda kaldığını, davalının rekabet etmemesi halinde Kooperatifin bu mesafelerde 723. TL. ton fiyatla taşıma işini alabileceğini ileri sürerek davalının taahhüdünü ihlali ve haksız rekabeti sonucu müvekkilinin uğradığı zarardan fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydıyle (26.000 TL.) tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabından müvekkilinin haksız rekabeti bulunmadığını, kooperatif ortağı olmamanın aynı faaliyet konusunda müstakilen faaliyet icrasını yasaklamadığını, eksiltmelere taraflar dışında bir çok firmanın katıldığını, iki kez yapılan kapalı eksiltmelerde önerilen fiyatları Kütahya Şeker Fabrikası, yüksek bulunduğu için nihayet pazarlık usulüyle taşıma işini davacıya ihale ettiğini, diğer deyişle iş sahibinin eksiltmeye başkalarının katılmaması halinde dahi davacının önerdiği fiyatı kabullenmesinin düşünülemeyeceğini, kaldı ki, davacının üstelendiği taşımalara karşı kararlaştırılan birim fiyatların davacıya yine de kar sağladığını, aksi halde Kooperatifin ortaklarının zararına olacağını bile bile böyle bir taahhüde girmemesi gerektiğini, davacının aşırı kar temin etmek arzusu ile aynı işi makul bir kar mukabilinde yapacak firmaların eksiltmeye katılmasını engellemek istemesinin ise haksız rekabet oluşturduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 5.10.1982 tarihinde kurulan ilk hükümde davalının eksiltmeye katılmasının yasal hakkı olduğu, zararla sonuçlanacağı belli olan bir işi üstlenen Kooperatifin basiretli bir işadamı gibi davranmayıp kusurlu hareket ettiği, davacının kendi kusurundan doğan zararın tazminini davalıdan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekilinin temyiz ettiği hüküm Dairemizin 7.2.1983 gün ve 983/395 - 492 sayılı ilamı ile (davalı, davacı kooperatife verdiği 15.7.1970 tarihli taahhütnamede Kooperatifin izni olmaksızın hususi nakliye işlerinde çalışmamayı ve bu taahhüdüne aykırı hareketinden doğacak zararları tazmin etmeyi kabullendiği halde bu olayda davacının katıldığı eksitmeye iştirak etmek ve pey sürmek suretiyle asgari teklifin düşmesine, bu yüzden davacının işi düşürdüğünden çok düşük bir bedelle almasına yol açmıştır.
Bu durumda mahkemece taşınacak pancar miktarı, taşıma mesafesi, ihale şartları hep birlikte nazara alınarak halin icabına göre kadri maruf fiyatla yapılacak bir taşıma işinde davacının sağlayabileceği net karın uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tahkiki ve elde edilmeyen karın davacının zararı olarak davalıdan tahsili icabeder) gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda olay tarihinde pancar nakliyesinin 7.30 TL./Km. birim fiyatla yapılmasının kadri marufunda alacağının, bu fiyatın 5.84. TL.'sının giderleri ve kalanının karı teşkil edeceğinin, toplam 38.685. 241 kg. pancarın kadri maruf ücretle taşınması halinde davacının (29.066.196.68. TL.) gelir sağlayabileceğinin oysa yapılan eksiltme sonucu sadece (26.390.771.03 TL.) gelir elde edildiğinin uzman bilirkişi kurulu raporuyla saptandığı bu durumda davacının (2.675.425.65 TL.) kar kaybına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve 26.000 TL.) nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.