 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/5527
K: 1989/1611
T: 21.03.1989
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.2.1988 tarih ve 88-22 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.3.1989 gününde davacı avukatı Fevzi Yozoğlu ile davalı avukatı Vural Sakallı ve Mehmet Göker gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili davacı banka ile dava dışı Bitaş A.Ş. arasında 18.9.1980 tarihinde akdolunan (50.000.000.-TL) limitli kredi açma sözleşmesini davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını; kullandırılan kredinin çekilen ihtarnameye rağmen geri dönmemesi üzerine 3.10.1984 tarihi itibariyle mevcut faizli banka muamele vergisi, ... evleri, harcı ve masraflarla birlikte tahsili için tüm kefillere karşı ilamsız haciz yoluyla takibe girişildiğini; davalının itirazı üzerine hakkındaki takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve % 15 inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı bankanın asıl borçlunun ödeme güçlüğüne düşştüğünü saptayarak 31.12.1982 tarihi itibariyle mevcut (8.285.646) lira alacağın ödenmesini 7.1.1983 tarihi ihtarnamesiyle istediğini, davacının buna rağmen alacağın nasıl olup kefillerden tahsil edilebileceğine güvenerek iki yıla yakın bir süre asıl borçluyu takip etmediğini, bu orada asıl borçlunun iflas ettiğini, alacaklının bu kötü niyetli tutumu karşısında kefalet borcunun düştüğünü; asıl borçludan istenebilecek faizlerin kefilden talep edilemeyeceğini, kaldı ki davalının zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Mahkemece (16.474.493,40) TL alacak ile takip talepnamesinde gösterilen feriler üzerinden itirazın iptaline; fazlaya ve cezaevleri harcına ilişkin davanın reddine; hükmolunan alacağın % 15'i nispetinde inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına ve cevap layihasında kefalet akdinin açıkça ikrar edilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- HUMK.nun 417. maddesi hükmüne göre muhakeme masraflarının tahsiline hükümle birlikte karar verilecektir. Ancak bilirkişi raporunda alacak kalemleri arasında bir takım yargılama giderlerininde kaydedildiği müşahade olunmaktadır. Bu kalemler bu davaya ait giderleri ise ayrıca hükümle de yargılama giderlerine hükmedileceğinden aynı masrafın iki defa tahsili söz konusu olacaktır.
Bundan başka diğer dava ve icra dosyalarına ait masraflar varsa o dava ve takip masrafları da o dosyalarda alınacağından o masrafların dahi hesaptan tenzili gerekir. Bu itibarla bilirkişiden icra ve yargılama giderleri düşülmek suretiyle alacak tutarının tespiti zammında ek bir rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulmak grekirken açıklanan bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte yazılı nedenle emir temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 24.800 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.