 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/5289
K: 1985/6428
T: 26.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bayat Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.5.1985 tarih ve 74-65 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin kurucularından olan müvekkilinin şirkete ait 2500 hisseden 895 hisseye sahip olmasına rağmen, davalının sadece 219 hisseyi kabulle yap defterine geçirdiğini bunun dışında kalan 676 hissenin şirket yap defterine kaydını yapmaktan imtina ettiğini, diğer taraftan müvekkilinin meşru olarak iktisap ettiği paylardan 510 payın iptali için davalının açtığı davanın derdest olduğunu, 676 payın ihtilaflı olması nedeniyle durum açıklığa kavuşana kadar genel kurul toplantısı yapılmaması gerekirken, davalının 23.5.1982 tarihinde toplantı yapmak istediğini belirterek, genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması ile, davalı şirketteki müvekkiline ait hisse adedinin tesbitini ve tesbit olunacak hisselerin şirket pay defterine kaydı için şirket yöneticilerine ihtarat yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı tarafından ibraz edilen hisse senetlerinden pay defterine kaydı gereken bir kaydı yapılmış olup, pay defterine kaydında hukuki sakınca bulunan hisse senetlerinin kaydının yapılmadığını, genel kurul toplantısının yapılmaması için tedbir kararı verilemeyeceğini, zira bu konuda davacının iptal davası açabileceğini, uzun süre şirket yönetiminde bulunan davacının kayıt ve belgeleri muntazaman ilgili defterlere işlememeleri ve görevlerini yapmamaları nedeniyle şirketin tüm işlerinin belirsizleştiğini, kendisine ait olduğunu iddia ettiği bir kısım paylar konusunda müvekkili şirketçe iptal davası açılıp halen derdest olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve ilgili dava dosyaları ile toplanılan deliller dayanak yapılarak, eda davası açılması mümkün olan hallerde tesbit davası açılamıyacağı payların şirket pay defterine işlenmesi için şirket yöneticilerine ihtarda bulunulmasının mahkemenin görevi kapsamına girmediği, davacının kaç payı varsa bunların pay defterine yazılması için ihtarname karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı açmış olduğu bu dava ile ihtilaflı olan payların kendisine aidiyetinin tesbiti ile pay defterine tescilini talep etmiştir. Netice itibariyle dava eda davasıdır. Esasen her davanın bir tesbit ve bir eda kısmı mevcut olup mahkemenin önce maddi vakalara göre hukuki davayı tesbit edip, edaya ilişkin kısmın ona göre hükme bağlanması gerekir. Esasen mahkemece de 20.5.1982 tarihli ara kararında hisse senetlerinin tesciline ilişkin bir dava olduğu kabul edilerek duruşmaya bu suretle devam edilmesine karar verilmiş bulunulmaktadır.
Şu halde mahkemece önce davacının pay sahibi olup olmadığının tahkik ve tesbit edilmesi ve ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi iktiza ederken, davanın mücerret tesbit davası olarak nitelendirilmesi ve yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.