Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/4942
K: 1985/6030
T: 12.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 31.5.1985 tarih ve 755-305 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin ürettiği Werzalit mamullerinin davalı şirket tarafından ve tek ihracatçısı sıfatıyle yurt dışı piyasalarda pazarlanması konusunda 3.1.1981 tarihli bir sözleşme yapıldığını, buna göre tarafların vecibelerinin saptandığını ve sözleşmenin 4 üncü maddesine göre toplam ilracat hasılatının ( 90 ının müvekkili şirkete ve % 10 unun da davalıya ödeneceğinin, vergi iadesinin de davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, bilahare davalı şirketin Libya'daki Ahlia Building Co. firması ile ekteddiği 25.5.1981 tarihli ve müvekkilinin imal ettiği ürünlerin satışını içeren sözleşme uyarınca, Libya'ya ihraç edilen emtiadan dolayı davalının müvekkili şirkete (39.973.699.15) lira borcu olduğu halde, alıcı firmanın mallarda eksiklikler ve bozukluklar olduğuna ilişkin şikayeti olduğundan bahisle ödemede bulunmadığını, oysa bu iddialar varit olmayıp komisyoncu durumunda olan davalı şirketin akit nedeniyle elde ettiği meblağı müvekkiline intikal ettirmesi gerektiğini, müvekkilinin taahhüdünü yerine getirebilmek ve aksamaya meydan vermemek için lisans anlaşması olup patentlerini kullandıkları Almanya'daki Werzalit firmasından yarı mamul ithal etmek zorunda kaldığını belirterek akdin feshi ile işlemiş ( 10 faizi ile birlikte toplam (44.573.412.15) lira alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacının imal edeceği tüm ürünlerin beş yıl müddetle pazarlama ve ihraç işi için yaptığı sözleşme nedeniyle Libya'daki muhbir firma ile 25.5.1981 tarihinde sözleşme yaptığını, davacı şirketin akreditif süresinin dolmasına az bir süre kalması nedeniyle yurt dışından yarı mamul olarak ithal edip hiçbir işleme tabi tutmadan ihraç ettiği emtiayı, Libya'da kullanılabilir mamul hale getireceğini taahhüt ettiği halde, bu taahhüdünü yerine getirmediğinden bu işin bedeli olan (23.274.368.35) lira kendilerine ödenmeyerek müvekkili şirketçe tutulduğunu, ayrıca imal ettiği diğer malzemelerin de bozuk olduğunu, diğer taraftan davalının taahhütlerini yerine getiremiyeceğinin anlaşılması üzerine lambino veya profil tarnsit ihracatını da müvekkili şirketin kendi nam ve hesabına gerçekleştirerek Libya'ya olan taahhüdünü yerine getirdiğini, bu itibarla bu işleme dayalı olarak talepte bulunamıyacağını ileri sürerek davanın reddi istemiştir.
Mahkemece sözleşmeler, bilirkişi raporu ile ek rapor ve toplanılan deliller dayanak yapılarak, davalının Libya'ya yaptığı ihracatla ilgili olarak firmaca malların ayıplı olduğuna dair bir ayıp ihbarının yapıldığının kanıtlanmadığı ve mal bedelinin de firmaca ödendiği, transit ihracat yolu ile Almanya'daki Werzalit firmasından satın alınarak Libya'daki firmaya ihraç edilen profillerin ithal ve ihraç işlemini davalının kendi adına gerçekleştirdiği ve mal bedelinin de kendisince ödendiği, bu itibarla davacının bu ihracat için talepde bulunma hakkı olmadığı gerekçesiyle (23.274.368.35) liranının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istem ile sözleşmenin feshi isteminin sonucuna katlanmak suretiyle taraflara ait olduğundan akdin feshi talebinin de reddine karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasında 3.1.1981 tarihinde yapılan (tek ihracatçılık sözleşmesi) ile kurulan komisyon ilişkisine göre, davacı (G.) tarafından üretilen Werzalit mamullerinin davalı şirketçe tek ihracatçı olarak yurt dışı piyasalarında pazarlanması ve bunun sonucunda toplam ihracat hasılatından davalıya % 10 nisbetinde bir ödeme yapılması kararlaştırılmış olup, davalı şirket de buna dayanarak Libya'daki ithalatçı firma olan Ahlia Building Materiala Co. ile akdettiği 25.5.1981 tarihli sözleşme uyarınca ihracat işini gerçekleştirilen profiller 25.5.1981 tarihli ihraç bağlantısı nedeniyle ihracatı gerçekleştirilmiş bulunmaktadır.
Mahkemece her ne kadar bilirkişi raporu ile ek rapor dayanak yapılmak suretiyle, Almanya'daki Werzalit firmasından temin edilerek transit ihracat yolu ile Libya'daki alıcı firmaya satışı yapılan profillerin ithal ve ihraç işlemlerinin, davalı şirketçe kendi adına gerçekleştirildiği ve bedelini de, Werzalit firmasına davalının ödediği, bu itibarla davacı şirketin bu ihracata yönelik bir talepte bulunmayacağı gerekçesiyle bu kısma ilişkin istem reddedilmiş ise de, davalının Libya firması ile yaptığı sözleşmenin konusunu teşkil eden mallar tamamen davacı hesabına ihraç edilmiş bulunmaktadır. Almanya'dan transit ihracat yoluyla temin edilen malların bedeli de davalı şirketin mamelekinden ödenmeyip, dosya arasında bulunan 25.6.1982 tarihli davalı şirketin transit ilracatla ilgili mahsup yapılmasına ilişkin talimat yazısı, 29.6.1982 tarihli döviz alım bordrosu ve Arap Türk Bankasının 18.5.1984 tarihli cevabi yazısına göre, Libya'ya yapılan ihracat nedeniyle gelen dövizden mahsup edilmek suretiyle ödenmiş bulunmaktadır. Kaldı ki, davacı şirketin 30.9.1975 tarihinde lisans ve müşavirlik anlaşması yaptığı ve 14.5.1982 tarihinde de güvence sözleşmesi akteddiği Alman Werzalit firmasından ithal edilerek ihraç edilen malın bu ilişki nedeniyle Türkiye'ye gelip, transit olarak sevki yapılmıştır. Davalının Libya'ya yaptığı ihracatın tümü davacı ile 3.1.1981 tarihli sözleşme ile tesis edilen komisyon ilişkisi ve buna dayanılarak da Libya'daki firma ile yapılan 25.5.1981 tarihli sözleşme nedeniyle gerçekleştirilmiş olup, transit ihracat olarak yapılan profil satışının bu ilişkiler dışında müstakilen yapıldığının kabulü mümkün değildir. Davalı ihracat işleminin tamamını komisyoncu safatıyle kendi namına ve müvekkili davacı şirket hesabına gerçekleştirdiğinden transit ihracatla ilgili davacı şirketin talebinin de kabulü gerekirken, buna yönelik istemin reddi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan davalının ihraç edilen malların bir kısmında noksanlıklar ve bozukluklar olduğu ve emtianın bu nedenle Libya'da depolarda bekletildiği, bundan dolayı da davacı şirkette ihracat bedelinin ödenmediği şeklindeki savunması, Libya firmasınca bu konuda bir ayıp ihbarı yapıldığı veya bir talepte bulunulduğuna dair kanıt sunulmaması nedeniyle gerçekleşmemiş olmakla davalı temerrüt düşmüştür.
Mahkemece her ne kadar temerrüt faizine dava tarihinden itibaren hükmedilmiş ise de, davacı şirket 10.11.1982 tarihinde davalıya gönderdiği yazı ile ödeme talebinde bulunarak kendisine bir hatalık süre vermiş olmasına göre, bu yazının tebliğinden itibaren bir haftalık süre hesaplanarak saptanacak tarihe göre temmerrüt faizine hükmolunması gerekirdi. Ayrıca iki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağı HUMK.'nun 417/1 inci maddesinde öngörülmüş ise de, bu hüküm yargılama harçları için uygulanmaz. Davanın reddi hariç, harç daima davalıya yükletilir. Çünkü ilam harcı hükmedilen miktara göre verildiğinden, diğer masraflar gibi kazanılan, kaybedilen miktara göre tekrar bölüştürülmeyeceği için ilam harcından mahsup edilen peşin (334-350) lira harcın 1/2 nin davacıya tahsili de kabul şekline göre doğru değildir. Diğer taraftan davalının akde aykırı davrandığı ve bu nedenle davacı şirketin sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğu gözetilerek, aktin feshine de karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde buna yönelik talebin reddi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddne ve hükmün (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerden dolayı davacı yararına BOZULMASINA, 12.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini