 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/4872
K: 1985/6031
T: 12.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen 28.5.1985 tarih ve 878-426 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, İpraş A.Ş.'ne ait olup müvekkili sigorta şirketine nakliyat sigortası ile sigortalı bulunan 150.330.000 m/ton ham petrolün davalı şirkete ait tankerle İran'dan İzmit'e taşındığını, tahliye sonucunda 102.610 M/ton noksanlık husule geldiğinden (5.550.625) TL.'nın sigortalıya ödendiğini belirterek, bu meblağın rücü'an davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkili şirkete ait tankerle taşınan ham petrolün sigortalı ipraş'ın tesislerine tamam olarak boşaltıldığını ve navlunun da tahsil edildiğini, noksanlık konusunda İpraşla müvekkili arasında herhangi bir ihtilaf çıkmadığını, tanklarda bir taşma varsa bunun İpraşın sorumluluğunda olacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanılan deliller dayanak yapılarak, malın gemiden noksan çıkmadığı tanka alınırken dolum tankının taşırıldığı ve gemi ile davalının depodan taşan ve zayi olan maldan sorumlu olacakları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı taşıyıcı tarafından Zafer adlı tanker ile İran'dan İzmit'e taşınan ham petrolun, dava dışı sigortalı İpraş'ın tesislerine boşaltılması sırasında 110 numaralı depolama tankında husule gelen taşma sonucu 120.000 m3 ham petrolun zayi olduğu gerek dosya arasında bulunan tespit tutanağı gerekse yaptırılan bilirkişi incelemesinden anlaşılmaktadır. Mahkemece de davalı taşıyıcının ham petrolu tam olarak naklettiği, malın gemiden noksan çıkmadığı, ancak dolum tankına boşaltma yapılırken tankın taşırıldığı ve davalı taşıyıcının bu taşıma sonucu zayi olan maldan sorumlu bulunmaması gerektiğine karar verilmiştir.
Deniz yoluyla yapılan taşımalarda taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin T.T.K.'nun 1061 inci maddesi hükmü uyarınca, taşıyan, malların yükletilmesi, istifi ve taşınması ile elden geçirilmesi dışında da tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamını göstermekle mükelleftir. bu itibarla taşıyan, malların boşaltılmasında da gerekli dikkat ve ihtimamı göstermek zorundadır.
Bu durumda mahkemece davalı taşıyıcının savunmasında ifade ettiği gibi boşaltma sırasında da gerekli dikkat ve ihtimamı gösterip göstermediği, olayda tarafların ne derece kusurlu oldukları incelenmesi gerekirken, bu hususlar incelenmeksizin ve bilirkişi raporunda da tahliyenin özellikleri belirtilmek suretiyle davalının depodan taşan ve zayi olan maldan sorumlu olmayacağı belirtildiği halde, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, ham petrol boşaltılmasının özellikleri ve boşaltmanın ne şekilde yapıldığı veya yapılması gerektiği, dolum tanklarına tankerden ham petrol tahliyesi yapılırken taşıyıcının göstermesi gerekli olan dikkat ve ihtimamı gösterip göstermediği ve dolayısıyle tedbirli bir taşıyan gibi davranıp davranmadığı, ayrıca tahliyede gönderilenin (sigortalının) de alması gerekli önlemler olup olmadığı, eğer varsa bunları alıp almadığı ve bu konuda taşıtanı ikaz edip etmediği, dolayısıyle tarafların ne derece kusurlu olduklarının tesbiti ile buna göre bir hüküm tesis etmekten ibarettir. Bunun için de içlerinden birisi deniz taşıma ve boşaltma işlerinden anlayan olmak üzere, bu sahada uzman olan kimseler arasından seçilecek olan üç kişilik bir bilirkişi heyetine yapılan açıklamalar doğrultusunda yeniden bir inceleme yaptırılmak gerekir.
İşte mahkemece bütün bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile ve gerekçesi gösterilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 12.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.