 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/3976
K: 1985/3950
T: 24.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye 3. Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekil tarafından istenmiş ve temyiz edilekçesin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla gereği konuşulup düşünüldü :
Davacılar vekili davalının müvekkilerinin imzalarını taklit etmek suretiyle kendisini lehdar davacılara keşideci olarak gösteren 2.300.000 liralık bir bona düzenlediği ve bu bonoya dayanarak icra takibine giriştiğini ileri sürerek müvekkilerinin borçlu olmadığı tespitini ve % 15 haksız takip tazminatının tahsilin talep etmiştir.
Davalı vekili nizalı bononun davacılar tarafından imzalandığını savunarak davanın reddini ve % 15 inkar tazminatının tahsilini dilemiştir.
Mahkemece münker imzaların aidiyeti hususunda yapılması kararlaştırılan bilirkişi incelemesinin gerektirdiği avansın yatırılması için davacılara verilen kesin mehile rağmen gereğinin yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar HUMK.nun 163 üncü maddesi hükmüne göre hakim tarafından da kesin süre verebileceği öngörülmüş ise de yargıtayın kökleşmiş içtihatları uyarınca hakim tarafından verilen kesin önellerde buna uymamasının müeyyidesinin de yanı kararda gösterilmiş olmasının şart olduğu kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da mahkemece 14.6.1984 tarihli oturumdaki ara kararıyla davacı tarafa bilirkişi incelemesi için 10.000 lira masraf yatırılması zımmında 10 günlük kesin süre verilmiş isede bu süreye uymamanın sonuçları aynı kararda açıklanmamış bulunmaktadır. Bu kararı müteakkip taraf teşkilinin yapılabildiği 28.11.1984 tarihli oturumda davacı taraf bu parayı temin edebildiğini ve yatırmaya hazır olduğunu beyan ettiğine göre davacı tarafın bu isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken kesin sürede masrafın yatırılmamış olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden kararın bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, 24.6.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.