 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/3363
K: 1985/4603
T: 17.09.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Mersin 2. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 12.2.1985 tarih ve 501-40 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sora işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin Dubai'deki iki firmaya sattığı toplam 70 ton döğmeyi davalının ... Gemisi ile Mersin'den Dubai'ye sevkettiğini, 26.6.1982 tarihinde varma yerine ulaşan döğmelerin bozuk ve böcekli olması nedeniyle alıcıların teslim almadığını, durumun surveyör raporu ile de saptandığını ve bozulmasının gemiye uygunsuz yükleme, havalandırma eksikliği ile ham yüklemeden ileri geldiğini ve bu nedenle sorumluluğun tayışıcı davalı şirkete ait olacağını belirterek, toplam (5.539.000) lira zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, selahiyet itirazı ile birlikte taşımanın denizcilik esaslarına uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, kargo raporunda yükün ıslak, küflü ve böcekli tahliye edildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi, kaptan raporu ve gemi jurnaline göre havalandırma sisteminde arıza bulunmadığını, yükün boşaltmadan sonra 5 ay gibi uzun bir müddet tahliye limanında bekletilmesi nedeniyle bozulmanın meydana gelmiş olabileceğini, bundan da müvekkilinin sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu, kargo raporu, kaptan raporu ile gemi jurnali ve toplanılan deliller dayanak yapılarak, malların varma limanına gelmesinden 5 ay sonra düzenlenen survey raporunun bağlayıcı niteliği olmadığı, davalının taşımayı sözleşmeye uygun gerçekleştirdiği ve olayda ona atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve TTK.nun 1065. maddesi gereğince davacının veya gönderilenin yahut kaptanın mallar teslim edilirken, bunların hal ve vaziyetini tesbit ettirmemiş olmalarına, diğer yandan TTK.nun 1066/1. maddesi hükmü gereğince ziya veya hasar nedeniyle süresinde yapılmış bir ihbarın mevcut bulunmamasına, bu suretle TTK.nun 1066/3. maddesi gereğince mallardaki ayıbın taşıyanın mes'ul olmayacağı bir sebepten ileri geldiğinin kabul olunması gerekmesine ve aynı madde hükmü gereğince her ne kadar bu karinenin aksini ispat etmek imkanı var ise de, davacının bu karineyi çürütecek kanıt da ibraz edememiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), taraf vekilleri duruşmaya gelmediklerinden davalı yararına duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, 500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 17.9.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.