 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/3026
K: 1985/4246
T: 14.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asl. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 7.3.1985 tarih ve 124/130 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, dava dışı İşçi Kredi Bankası A.Ş.'nin ihraç ettiği ve Bako bankerlik kuruluşunca pazarlanan mevduat sertifikalarından 100.000'er liralık 5 adedini müvekkilinin bu bankerlik kuruluşundan satın aldığını, bankerlik kuruluşunun bilahare tasfiyesine karar verildiğinden bu işle görevlendirilen 7 no.lu tasfiye kuruluna müracaat eden müvekkiline sertifikaları ihraç eden bankanının ödemekle yükümlü olduğu bildirilip hiç bir işlem yapılmadığını, bankaya müracaat eden müvekkiline bankada kaydına ve karşılığına tesadüf edilemediğinden bahisle ödenemeyeceğinin bildirilmesi üzerine bu defa müvekkilinin Bakanlar kurulunun 25.10.1983 gün 83/172315 sayılı kararnamesi ile bankalar mevduat sertifikalarını ödeme yasağı getirildiğinden Merkez Bankası Tasarruf Mevduat sigorta Fonu'na müracaat ederek buradan ödenmesini istediği ve fakat sertifikayı çıkaran bankanın cevabı doğrultusunda cevap verilerek ödenmemiş olduğunu, oysa ödenmesi gerektiğini öne sürerek, (500.000) liranın dava tarihinden itibaren % 30 ticari temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tasfiye Kurulu vekili cevap dilekçesiyle 35 Sayılı KHK. ve 40 Sayılı KHK hükümlerine göre husumet itirazında bulunup, davacının ancak sertifikayı çıkaran bankaya müracaat ederek ödenmesini sağlayabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesiyle, sertifikayı çıkaran bankanın kayıtlarında bulunmayan sertifika bedelinin sigorta fonundan ödenmesinin söz konusu olmayacağını, ödenme şartlarının gerçekleşmediğini, davacının muhatabının doğrudan İşçi Kredi Bankası olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, sertifikalarla ancak sertifikaları çıkaran İşçi Kredi Bankasından talepte bulunabileceği, bankada kaydının ve karşılığının bulunmamasının bankanın sorumluluğu tahtında olduğunu belirterek, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının davalı (İstanbul 7 numaralı Tasfiye Kurulu'na) ilişkin davanın reddine mütedair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalı T.C. Merkez Bankası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna yöneltilmiş davaya gelince, bu fon 70 sayılı Bankalar Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamenin 64 üncü maddesi hükmü ile 23.7.1983 gününden itibaren kurulmuş ve tüzel kişiliği haiz bulunmaktadır. (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetmeliği md. 2,4 -Resmi Gazete, 26 Ekim 1983 gün ve 18202 Sayı) Yönetmeliğin 3/1,2 ve 4 üncü maddesi hükmü gereğince bir gerçek kişiye ait üç milyona kadar tasarruf mevduatı adı altında açtırılan tasarruf mevduatı hesapları mecburi sigorta kapsamındadır.
Sigorta Fonunun, bankalardaki mevduatların sigortalanması ve bu suretle bankalar ile mevduat sahiplerini korumak amacıyla kurulduğu açıktır. Diğer bir ifadeyle de fon bir sigortacı durumundadır. Her sigorta işleminde olduğu gibi bu fon'un da para ödeyebilmesi için belli bir rizikonun gerçekleşmesi gerekmektedir.
O halde burada halledilecek iki husus mevcuttur: Birincisi mevduat sertifikaları Fon'un sigorta ettiği (açtırılmış tasarruf mevduatı hesabı) niteliğinde midir? ikincisi de riziko gerçekleşmiş midir ?
Her ne kadar (Mevduat Sertifikası) ifadesi dahi mevduat sertifikasının bir tasarruf mevduatı hesabı karşılığı düzenlenmiş bir belge olduğunu anlatmakta ise de 29.5.1980 gün ve 8/909 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile (Resmi Gazete 4.6.1980 gün ve 17007 Sayıl) hamiline düzenlenmiş mevduat sertifikalarının bankalarca çıkarılmasına imkan verilmiş ve bu kararnamede açıkça "Bankalar altı ay ile iki yıla kadar vadeli hamiline yazılı mevduat sertifikası çıkarabilirler. MEVDUAT SERTİFİKALARI - TASARRUF MEVDUATI HÜKÜMLERİNE TABİDİR denilmek suretiyle bir hesap sahibi tarafından bankadan karşılığı ödenerek mevduat sertifikası alınması ile bir mevduat hesabı açtırılması eşdeğerde tutulmuştur. Bu durumda mevduat sertifikası hamilinin açılmış tasarruf mevduatı hesabı sahibi olarak sigorta fonundan yararlanacağının kabulü gerekir. Öğretide de mevduat sertifikasının, bir vadeli mevduat türü olduğu kabul edilmektedir. (Güngör Çelebican, Mevduat sertifakları, A.Ü.Hukuk Fakultesi Dergisi "Atatürk'ün 100. Doğum Yılına Armağan", C. XXXVI sayı 1 - 4, 1981 sh. 270 - Hulusi Gürbüz, Banka Mevduat Sertifikaları ve Hamiline Mevduat Cüzdanları Kıymetli Evrak Niteliğindedir. YKD. Ekim 1982, Cilt 8, Sayı 4, sh. 605).
Sigorta Fonunun ödeme yapması için rizikonun gerçekleşmiş olup olmadığına gelince; Sigorta Fonu Yönetmeliğinin "Aciz halindeki bir bankanın tasarruf mevduatının ödenmesi" başlıklı 14/1 inci maddesi gereğince mevduat kabul ve bankacılık işlemleri yapma yetkisi kaldırılan bir bankanın sigortaya tabi tasarruf mevduatı hesapları faizi ile birlikte fonca ödenecektir. Bu hükme göre, rizikonun gerçekleşmesi bankanın aciz haline düşmesidir ve mevduat kabul ile bankacılık işlemleri yapma yetkisinin kaldırılması ise bankanın aciz haline düşmüş olduğunun kanıtıdır. 8 Kasım 1983 gün ve 18215 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 25.10.1983 gün ve 83/7231 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile olayda mevduat sertifikalarını vermiş olan İşçi Kredi Bankası T.A.Ş.'nin (Mevduat kabul ve bankacılık işlemleri yapma) yetkisi kaldırılmıştır. Bu yetkinin iade edildiği hususunda bir savunma ve kanıt mevcut değildir. Bu durumda rizikonun gerçekleşmiş olduğunun ve davacının hamili bulunduğu mevduat sertifikaları bedellerinin fon tarafından ödenmesi gerektiğinin kabulü lazım gelmektedir.
Ancak burada bir iki noktaya daha değinmek gerekmektedir. Bunlardan birincisi, Maliye Bakanlığının 17 Kasım 1981 günlü Resmi Gazetede yayınlanan, Bankaların, mevduat sertifikalarını bankerler aracılığı ile pazarlıyamayacaklarına ilişkin 9 sayılı tebliğidir. (Olayda davacı sertifikaları bu tarihten sonra ve bankerden satın almıştır.) Bu tebliğ sonradan kaldırılmamış olsa dahi, mevduat sertifikalarının çıkarılmasına olanak veren 29.5.1980 gün ve 8/909 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 13 üncü maddesindeki "bu kararın uygulanması ile ilgili esas ve şartlar T.C. Merkez Bankasınca Resmi Gazetede yayınlanacak tebliğlerle ilgililere duyurulur" hükmü karşısında Maliye Bakanlığının bu yasaklaması tartışılır nitelikte ise de, bu yasaklamanın geçerli olduğu kabul edilecek olsa dahi, bu yasaklama bankalar için getirilmiş olup, binnetice bankerden mevduat sertifikası almış sertifika hamilinin haklarına bir halel getirecek nitelikte olmayıp sadece Maliye Bakanlığı ile ilgili bankayı ilgilendiren bir tebliğden ibaterttir.
Üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise dava konusu mevduat sertifikalarının sıhhatidir. Eğer işbu dava konusu mevduat sertifikaları sahte değil iseler, diğer bir deyimle İşçi Kredi Bankası T.A.Ş tarafından düzenlenip olayda adı geçen (Bako Menkul Değerler Yatırım ve Finansman A.Ş.) aracılığı ile pazarlanmış ve karşılığı alınmadan bu bankerlik şirketine pazarlanmak için verilmiş olsalar ve halen dahi bu bankerlik şerketinden karşılığı alınmamış olsa dahi, İşçi Kredi Bankası A.Ş. ve dolayısıyle davalı sigorta fonu bu mevduat sertifikaları bedellerinden davacı hamile karşı sorumludurlar.
O halde mahkemece yapılacak iş davada konusu edilen mevduat sertifikalarının sıhhatini araştırmak, sıhhatli oldukları, yani İşçi Kredi Bankası tarafından düzenlettirildiği ve banker aracılığı ile pazarlatıldığı anlaşıldığı takdirde mevduat sertifika bedellerinin faiziyle birlikte davalı sigorta fonundan tahsiline karar vermekten ibarettir. Bu şekilde karar verilmeyip bankacılık işlemleri yasaklanmış, binnetice acze düşmüş işçi Kredi Bankasına başvurulması gerektiğinden bahisle davanın reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 14.6.1985 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, işçi kredi bankası A.Ş tarafından çıkarıldığı iddia olunun beheri 100.000 lira değerinde 5 adet toplum 500.000 değerindeki mevduat sertifikaları karşılığı olan paranın % 30 oranındaki temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsili istemini kapsaamaktadır.
1- Bozma ilamının 1. bendinde yazılı olduğu gibi, davacının davalılardan (İstanbul 7 numaralı tasfiye kuruluna) ilişkin davanın husumet yönünden reddine mütedair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının T.C. Merkez Bankasına yönelttiği temyiz itirazlarına gelince:
A- Esas Yönünden:
Bankaalar hakkında 22.7.1983 tarihli ve 70 sayılı kanun hükmünde kararname ve bu kararnamenin bazı hükümlerinin değiştirilerek kabulüne ilişkin 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 65. maddesi ile bankalardaki tasarruf mevduatını sigorta etmek amacıyla, tüzel kişiliği haiz bir "tasarruf mevduatı sigorta fonu" kurulmuş bulunumaktadır. Anılan maddenin 2. bendinde fonun bakanlıkça hazırlanacak fon yönetmeliği dahilinde T.C. Merkez Bankası tarafından idare ve temsil olunacağı esası kabul edilmiştir. Maddede sözü edilen "fon yönetmeliği" 25.10.1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Yönetmeliğin (kavramlar) başlığını taşıyan 2. maddesinde, gerçek kişiler tarafından tasarruf mevduatı adı altında açtırılan tasarruf hesaplarının sigorta kapsamına girdiği vurgulandıktan sonra, bir baankadaki bir kişiye ait azami 3 milyon liralık tasarruf mevduatının sigortalı olduğu belirtilmiştir.
Kanun ve yönetmeliğin taşıdığı bu hükümler karşısında mevduata ilişkin bulunan hükümlerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Mevduatın tasnifini düzenlene 3182 sayılı yasanın 43/2. maddesinde, tasarruf mevduatının, gerçek kişiler tarafından bu nam alıtnad açtırılan ve ticari işlemlere konu olmayan mevduat olduğu belirlenmiş bulunmaktadır. Öte yandan, bankaların mevduat sertifikası çıkarmalarını öngören 8.909 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinde, bir mevduat sertifikasında yer alan miktarın sigorta kapsamına girebilmesinin ancak bu sertifikanın banka kayıtlarında açılmış ve kayıtlara geçmiş olması ile mümkün olabileceği öngörülmüştür. Bu husus, yönetmeliğinn sigorta fonunun kaynaklarını düzenleyen 6. maddesi ile sıkı sıkıya ilgili bulunmaktadır. Maddenin 1. bendinde (Bankaların yıl sonu bilançolarındaki sigortaya tabi tasarruf mevduatı tutarı üzerinden bakanlar Kurulu Kararı ile tesbit olunan primler vs.)'nin fon kaynağını oluşturacağı belirtilmiştir.
Bu durumda Merkez Bankasının, tasarruf mevduatı sigorta fonundan ödeme yapması için kanunun 34. maddesinde belirlenen şekilde "gerçek bir mevduatın" bulunması ve bu mevduatın priminini her yıl fon kaynaklarına aktarılması gerekmektedir. Oysa, dava dosyası arasında bulunan İşçi Kredi Bankası yazısında; (mevduat sertifikası tutarının banka nezdinde kayıt ve karşılığı bulunnmadığı...) belirtildiğinden bu yaklaşımla, dava konusu mevduat sertifikalarının, kanun ve yönetmeliğin taşıdığı açık hükümler karşısında, "tasarruf mevduatı sigorta" kapsamı içinde akldığı düşünülemez. Eş anlatımla, mevduat sertifikaları gerçekten bankada açılmış ve kayatlarda mevcut bir hesabı temsil ediyorsa diğer şartlarında varlığı halinde fon bunu öder. Banka kayıtlarında bulunmayan bir sertifikanın ödenmesi, yasa ve yönetmeliğin taşıdığı hükümlere aykırı düşer.
B- Usul yönünden:
İşçi Kredi Bankası A.Ş.'nin mevduat kabul ve bankacılık yapma yetkisi 8.11.1983 tarih ve 18215 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 83/7231 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle kaldırılmış bulunmakla beraber, Bankalar Kanununun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden Bankanın yönetemi, İş Bankasına devredilmiş bulunmaktadır. Bu devir işlemi borç ve alacakları kapsamamakta, yalnız alacaklar ile her türlü taahhütlerinin tesbiti ve yönetimin devralındığı tarih itibariyle bir ara bilançosunun çıkarılması amacına yönelik bulunmaktadır.
Bütün bunlar gösteriyor ki mevduat sertifikalarını ihraç ettiği öne sürülen İşçi Kredi Bankasının tüzel kişiliğihalen devam etmektedir. Ayrıca, 17.11.1981 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 9 numaralı tebliğ ile mevduat sertifikalarının bankerler ya da üçüncü kişiler aracılığıyla pazarlanamayacağını içeren bir düzenleme getirilmiştir. Davacı ise bu sertifikaları 30.7.1982 tarihinde İstanbul'da faaliyette bulunan bir bankerlik kuruluşundan almıştır. Davacı, dava konusu mevduat sertifikalarını daha sonra İşçi Kredi Bankasına götürmüş, oraya iade ederek kendisine karşılığında, 31.1.1984 tarihli makbut verilmiştir. Banka kayıtlarında sertifika kayıtlarının bulunup bulunmaması sertifikaları ihraç eden İşçi Kredi Bankasının sorumluluğu altındadır. Bankanın yönetimi, İş Bankasına verilmekle beraber halen tüzel kişiliğini koruduğundan, sertifika bedellerinin öncelikle İşçi Kredi Bankasından tahsil yolları aranmalı, iflas halinde alacağın iflas masasına kaydı ile sonucu beklenmeli bu işlemlerden sonra şartlar oluştuğu takdirde Mer9kez Bankası Sigorta Fonu aleyhine dava açılması yoluna gidilmelidir.
Bu yönden, olayda; davacının dava açmak hakkı dahi doğmuş bulunmadığından, davanın öncelikle usul yönünden reddi gerekirdi.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün onanması reyinde olarak çoğunluk kararına karşıyım.