 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/278
K: 1985/118
T: 23.01.1985
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Hayrabolu Asl. Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, dava dilekçesi ile ziraat aletleri tamirciliği ile uğraştığını, yaptığı işin esnaf faaliyeti sınırları içinde kaldığını, Hayrabolu Esnaf ve Sanatkarlar Derneği üyesi bulunduğunu belirterek sanayici olmadığının ve işinin esnaflık derecesinde kaldığının tespitini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, bu talebin öncelikle 507 sayılı kanunun 6. maddesi hükmünce teşkil edilen komiteye yapılması gerektiğini, davacının kendi isteği üzerine ticaret siciline kaydedildiğini, sermaye ve makina teçhizatı itibariyle faaliyetinde bir gerileme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, toplanan delillere ve özellikle yaptırılan bilirkişi incelemesine dayanarak davacının sanayici olmayıp, esnaf ve sanatkar olduğunun tesbitine karar vermiş, davalı vekili tarafından temyiz edilen bu karar, Yargıtay 11.H. Dairesi tarafından 507 sayılı yasanın 6. maddesi gereğince teşkil edilen komitece bu hususun incelenmesi ve adı geçen komitece ittihaz olunacak karara göre hüküm tesisi gerekirken, bu yolda işlemde bulunulmaması nedeniyle bozulmuş, mahkeme bozmaya uymuş ve bozma doğrultusunda davanın reddi kararı vermiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemiz önceki bozma ilamında da değinildiği gibi, davacının Ticaret Odası aleyhine açtığı bu davada tacir sıfatını zayi ettiğini ve esnaf durumuna düştüğünü ileri sürerek esnaf sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş bulunmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 507. sayılı yasanın 6 ncı maddesi ise bu konuda derneklerle, Ticaret Odaları arasında çıkacak uyuşmazlıkların belirtilen bu yasaya göre teşkil edilecek komitelerce çözümlenmesi gerektiği ve ancak komitece verilecek karara karşı dava açabilecekleri öngörülmüş bulunmaktadır. Dava dosyasının incelenmesinde dernekle oda arasında da bu konuda uyuşmazlık bulunduğu ve komitece de bu konuda bir karar verildiği ileri sürülmediğine göre, uyulan bozma kararı gereğince davanın başka bir inceleme yapılmadan reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 23.1.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.