 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1985/181
K: 1985/573
T: 08.02.1985
DAVA : Denizcilik Bankası T.A.O. ile B.M.C. San. ve Tic. A.Ş. arasında çıkan davadan dolayı İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 26.12.1983 gün ve 164-836 sayılı hükmü onayan Dairenin 18.10.1984 gün ve 4069-4834 sayılı ilamı aleyhinde davalı avukatı tarafında karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı şirketin yurt dışından getirip, kendi fiktif anterposuna koyduğu mallardan dolayı 9.9.1974-24.10.1980 tarihleri arasındaki süre için tahakkuk eden fiktif antrepo ücretinin tahsilini istemiş, mahkemece istek gibi karar verilmiş, hüküm Dairemizin 84/4834 sayılı ve 18.10.1984 günlü karariyle onanmıştır.
Davalı taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1615 sayılı Gümrük Kanunun 100 ve devamı maddelerinde antrepo rejimi ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. Adı geçen yasanın 101. maddesi hükmünden kural olarak antrepo işletmek hakkının Gümrük ve Tekel Bakanlığına ait olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, aynı madde hükmüne göre, antrepo açıp işletme yetkisi özel kanunları ile kendilerine verilmiş işletmeler mevcut ise, işbu gümrük antrepolarının işletilmesi de bu işletmelere ait olacaktır. Yasanın 103. maddesinde de fiktif antreponun tarifi yapılmış, 116. maddesinde de, fiktif antrepo ayırımı yapılmadan, antrepolardan alınacak ardiye hamallık ve açıcılık gibi hizmetler karşılığı ücretlerin Bakanlıkça tesbit edileceği açıklanmıştır.
Davacı Denizcilik Bankasının kuruluşuna ilişkin 5842 sayılı kanunun 8/1-c maddesinde denizyolu ile gelen ve giden eşya için Denizcilik Bankasının antrepo, sundurma, ambar vs. tesis edip, işletebileceği ve aynı maddenin 2 fıkrası gereğince de davacı bankanın bu hizmetleri İstanbul, İzmir ve Trabzon limanlarında tekel şeklinde yapacağı belirtilmiş ve her ne kadar bu maddelerde yalnız denizyolu ile gelen-giden eşyadan ve limandan bahsedilmiş ise de, 1615 sayılı Gümrük K.nun 51. maddesi hükmü, o mahalde tekel halinde sundurma veya antrepoculuk hizmetlerini kanunen tekel halinde kendisine verilmiş bir işletme mevcut ise, 5842 S.K. md. 8 gümrük bölgesindeki bütün işlerin o işletmece yapılacağı anlamını taşımaktadır. Diğer bir deyimle, bir mahalde, olayda İzmir'de, davacı Denizcilik Bankası denizyolu ile gelen- giden eşyaların limanda antrepo, sundurma, açma ve işletme hakkını tekel halinde elinde bulundurduğu cihetle, 1615 sayılı K. nun 51. maddesinin tanıdığı imkan nedeniyle kara, deniz, hava taşıtlariyle gelen eşyaların bu işletmenin entrepo ve sundurmalarına konulması gerekmektedir. Kanunun 101. maddesi de bu hükmü teyit etmektedir.
Nitekim taraflar ve Gümrük ve Tekel bakanlığı bu görüşü benimsemiş, taraflar 21.6.1985 günlü fiktif antrepo sözleşmesi düzenlemişlerdir. 5842 S.K.nun madde 13/son gereğince İzmir'in Denizcilik Bankası tekel sahasında bulunduğu Gümrük ve Tekel Bakanlığının 17.9.1964 gün ve 62909/67/64225 sayılı yazısı ile de kabul edilmiştir. Yine Ulaştırma Bakanlığının mahkemeye hitaben gönderdiği, 5.7.1978 gün ve 15401 sayılı yazıdan da İzmir Belediye hudutları içinde sundurma (ve dolayısiyle antrepo) işletmeciliğinin Denizcilik Bankasının tekeline verilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Zira, aksi halde 1615 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri (md. 115) gereğince işbu antrepo ücretinin Gümrük ve Tekel Bakanlığına ödenmesi gerekirdi. Oysa davalı şirket bu bakanlığa bir fiktif antrepo ücreti ödediklerini ne iddia etmiş, ne de ispatlamıştır.
Gerek yukarıda açıklanan nedenlerle, gerekse dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, 8.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.