 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1985/6518
K: 1986/820
T: 18.02.1986
DAVA: Davacı, babasından şehit maaşı aldığından, kocasından almakta olduğu dul maaşının kesildiğini beyanla Kurum kararının iptali ile maaş bağlanmasına ve 5 yıllık maaş tutarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan (...) sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR: Davacı Devlet Demiryolları İşçileri Emekli Sandığı Kanunu'na göre eşinden bağlanan ölüm aylığının daha sonra babasından emekli Sandığı Kanunu'na göre şehit aylığı bağlanması nedeniyle kesildiğini, Devlet Demiryolları İşçileri Emekli Sandığı'nın 991 sayılı Kanunla Sosyal Sigortalar Kurumu'na devredildiğini beyana, sonuçta ölüm aylığı bağlanması gerektiğine ve geçmiş 5 yıllık ölüm aylığı tutarının ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Davacının eşinin Devlet Demiryolları İşçileri Tekaüt Sandığı Emeklisi iken 8.1.1965 tarihinde öldüğü, sandıkça davacıya 1.2.1965 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlandığı, daha sonra 21.12.1965 tarihli yazı ile ve 5434 sayılı Kanun'a göre babasından şehit aylığı alması nedeniyle ölüm aylığının kesildiği, davacının 19.10y.1981ve 29.12.1981 tarihli diekçelerle Sosyal Sigortalr Kanununun 2422 sayılı Kanun'la değişik şekline göre ölüm aylığı isteminde bulunduğu, bu süre içerisinde 5434 sayılı Kanun'a göre aldığı şehit aylığının devam ettiği dosya içeriği ile sabittir.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 1753 sayılı Kanun'la 506 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2 nci maddenin 2 nci fıkrası hükmüne göre, Devlet Demiryolları ve Limanları İşletmesi Genel Müdürlüğü İşçileri Emekli Sandığının 991 sayılı Kanun'la Sosyal Sigortalar Kurumu'na devrinden önce ölen sandık üyelerinin aylıkları kesilmiş olan veya aylık bağlanmamış bulunan kimseleri hakkında da geçici 1 inci madde hükmü uygulanır. Anılan geçici 1 inci maddede, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölen sigortalıların gelir veya aylıkları kesilmiş olan kimselerinden bu Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazananlarına kanunun yürürlük tarihinden sonra ve yazılı talepleri halinde gelir bağlanacağı hükmünü içermektedir.
5434 sayılı Kanun'a göre babasından şehit aylığı almakta olması, anı sigorta kollarına ilişkin bulunması dolayısıyla 506 sayılı Kanun hükümlerine göre kendiine ayrıca eşinden ölüm aylığı bağlanmasına engel değildir. Nitekim, mahkemenin kabulü de u yöndedir. Ve taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık yoktur.
Davada uyuşmazlık konusu olan husus, 506 sayılı Kanun'un 99/1 inci maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin olayda söz konus uolup olamayacağıdır. Mahkeme, davacının eşinde intikal eden ölüm aylığından feragat etmesi ve 1753 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 1.10.1973'den itibaren 5 yıl içinde başvurusu olmaması nedeniye hakdüşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar vermiştir.
Davacıya sandıkça eşinden ölüm aylığı bağlanması öncelikle bu yönde bir istemin varlığını göstermektedir. Diğer tarafan, davacının sandığa yönelik 3.8.1965 tarihli dilekçesi ölüm aylığı talebinden vazgeçmeyi içermeyip, aksine babasından aylık alması nedeniyle hakdüşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar vermiştir.
Davacıya sandıkça eşinden ölüm aylığı bağlanması öncelikle bu yönde bir istemin varlığını göstermektedir. Diğer taraftan, davacının sandığa yönelik 3.8.1965 tarihli dilekçesi ölüm aylığı talebinden vazgeçmeyi içermeyip, aksine babasından aylk alması nedeniyle ölüm aylıkları tutarını iade edip etmeyeceğinin iyiniyetle sorulmasına ilişkindir. Bu dilekçe ölüm aylığından vazgeçme anlamını taşımaktadır. Nitekim, bu durum ölüm aylıklarının "kesilme" nedeni olmuştur. O halde davacı ölüm aylığı bağlanması konusundaki iradesini süresinde açıklamıştır. Ancak, o dönemde yürürlükte bulunan yasalar dolayısıyla şehit aylığı alması ölüm aylığının kesilme nedenini oluşturmuştur. Ölüm aylığının anılan kesilme nedeninin yukarıda sözü edilen yasalarla ortadan kalkması durumunda artık davacı bakımından 506 sayılı KAnun'un 99/1 inci maddesindeki hak düşürücü süreden sözedilemez. Giderek, eşinden ölüm aylığı istemi ve alma hakkı, kesme nedeninin ortadan kalkması ve ilk istemin geçerliliğini muhafaza temesi nedeniyle doğmuştur.
Ne var ki, 506 sayılı Kanun'un 99/2 nci maddesinde öngörülen "... ölüm sigortalarından herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını 5 yıl içinde almayanların bu döneme ilişkin gelir ve aylıkları ödenmez" hükmüne göre davacı ancak talep tarihinden geriye doğru 5 yıllık aylık tutarını isteyebilecektir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutularak -alacak istemi yönünden harç ikmal ettirilmek sureiyle- davanın kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itiraları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.