 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1985/6406
K: 1985/7244
T: 24.12.1985
DAVA : Ölçümlemenin iptali ile tarımda süreksiz olarak çalışanların 2100 sayılı Yasa kapsamına girmediklerinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle isteğin kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davada uyuşmazlık konusu olan husus, dayıbaşı tabir edilen aracıların temin ettiği kişilerle davacı arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve aşağıdaki karar tespit edildi :
Davacı ile dayıbaşı ve çalışanlar arasındaki hukuki ilişki, mevcut özelliklerine göre 1475 sayılı İş Kanunu'nun 10.maddesinde öngörülen "takım sözleşmesi"ne dayanmaktadır.
Takım sözleşmesinin hukuki niteliği ise, iki ayrı sözleşme tipinin birleşmesinden meydana gelmiş bir birleşik sözleşmedir ki, bunlar hizmet sözleşmesi ve başkasının filini taahhütüdür ve bu iki sözleşme konusunda kendilerine has hükümler uygulanır. Takıma dahil işçilerden her birinin işe başlamasıyla, kendileri ile işveren arasında hizmet sözleşmesi meydana gelir.
Her ne kadar, takım sözleşmesinin unsurlarından birisi, takım kılavuzunun işverene karşı belirtilecek biçimde iş görme borcu altına girmesi ise de, bu yön kılavuz (dayıbaşı) ile işveren arasındaki ferdi iş ilişkisi yönünden önemlidir; yoksa, takım işçilerinden her birinin çalışmaya başlamasıyla sona erer.
Sonuç olarak, takım kılavuzu işeverene ait işyerinde fiilen çalışsın veya çalışmasın, işyerinde çalışmaya başlayan işçilerle işveren arasında kurulan hukuki ilişki hizmet akdi olup, bu kişiler ölçümleme döneminde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun'un 2100 sayılı Kanun ile değişik 3/1-A maddesinde öngörülen "... özel sektöre ait tarım işyerinde ücretle çalışanlar" kapsamındadırlar ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında sigortalı niteliğini taşımaktadırlar.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ve davalı yararına takdir edilen 11.000.- lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine 24.12.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.