 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1985/4022
K: 1985/4588
T: 19.09.1985
DAVA : Davacı, Kırıkkale Çelik Fabrikası'nda 17.10.1955 - 31.1.1968 tarihleri arasındaki çalışma süresinin 3575 sayılı Kanun'un 19/C maddesine uyduğunun Kurum açısından da tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında gösterilen şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, davalı Kurum'un yetki itirazının süresinde ileri sürdüğü, mahkemece, "işçinin işini yaptığı yer Kırıkkale İlçesi'dir", gerekçesi ile yetki itirazının reddedildiği, davalı Kurum'un şubesinin Kırıkkale'de bulunmadığı, ancak; büyük bir ilçe olan, diğer taraftan birçok iş merkezlerinin bulunduğu bu ilçede, Kurum vekilinin diğer davaları takip ederken, bu davayı da gereği gibi takip ederek gerekli savunmalarını yaptığı, itirazlarda bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesindeki hüküm, işçinin işverenlere karşı açacağı davalarda geçerli bir kural ise de; SSK'nun Türkiye genelinde büyük bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu olduğu, her ilde şubesinin bulunduğu, Kırıkkale gibi iş merkezi olan büyük ilçelerde bu kuruluşun kendisinin mahkemelerde açtığı birçok davalar ile, aleyhine açılmış yine birçok davaların bulunduğu, Kurum vekillerinin bu davaları sürekli takip ettikleri herkesçe bilinen gerçeklerdir. Öbür yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesinin son fıkrasında "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." Hükmünde davaların bir an önce sonuçlandırılması öngörülmektedir. Davalı Kurum vekilinin, davayı takip zorlukları nedeniyle savunmalarını gereği gibi yapmadıkları yolunda bir iddiaları da yoktur. Davacı işçinin ise, davalı Kurum'a nazaran çok güçsüz olduğu ortadadır. Yukarıda belirtilen maddi olgular, davada tüm delillerin toplanmış olması tarafların iddia ve savunmalarını yasaların öngördüğü biçimde yapmış olmaları karşısında mücerret yetki itirazı nedeniyle kararın bozulması cihetine gidilmesi ise MK.'nun 2. maddesinde belirtilen objektif iyiniyet kuralları ile da bağdaşmaz. Dairemiz'in görüşleri bu yöndedir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı Kurum'un temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Üye Cahit Kadılar ve Orhan Yaçınkaya'nın muhalefetlerine karşı Başkan Mustafa Çenberci, Üye Servet Çolakoğlu, Yılmaz Derendelioğlu'nun oylarıyla ve oyçokluğuyla 19.9.1985 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9 ve 17. maddesinde yetkili mahkemeler gösterilmiştir. Bunlar genelde, davanın açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesi, veya hükmi şahıs şubesinin muamelesinden doğan uyuşmazlıklar hakkında şubenin bulunduğu mahal mahkemesidir.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun Kırıkkale'de şubesi bulunmadığı tartışmasızdır. Olayda 5521 sayılı Kanun'un 5. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı da ortadadır. Kurum yasal hakkını kullanıp süresinde yetki itirazında bulunmuş olduğuna göre, yetki itirazının kabulü ve yetkili mahkeme Anakara İş Mahkemesi olduğu da belirtilerek dava dilekçesinin yetki yönünde reddine, avukatlık ücret tarifesine göre, tayin olunacak vekalet ücretinin davacıdan alınıp Kurum'a verilmesi karar ittihazı gerkirken davanın esası hakkında karar verilmesi, masraf ve vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili açıkça usule ve yasaya aykırıdır.
Olayda Medeni Kanun'un 2. maddasinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Bu nedenle kararın bozulması oyundayız.