 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1985/29
K: 1985/879
T: 18.02.1985
DAVA: Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptalini istemiştir.
Mahkeme, anılan prim itiraz komisyonu kararının kısmen iptaline karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, (...) işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davada çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, jokey ve antrenörle işveren durumunda bulunan at sahipler arasındaki hukuki ilişkinin ne olduğudur. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 2 ve Borçlar Kanunu'nun 313 üncü maddeleridir. Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2. maddesine göre, sigortalı sayılabilmek için "bir hizmet akdine dayalı olarak ve bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlardan" olmak gerekmektedir. Başka bir anlatımla, sigortalı sayılmak için:
a) İş ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması.
b) Hizmet akdinin çalışana yüklediği edimin, işverene ait işyerinde görülmesi.
c) 506 sayılı Yasa'nın üçüncü maddesinde belirlenen "sigortalı sayılmayanlardan" olmaması koşulları hep birlikte gerçekleşmelidir. Öbür yandan, Borçlar Kanunu'nun 313 üncü maddesinde hizmet akdi "işçi belirli veya belirli olmayan bir zamanda hizmet görmeyi ve işsahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklinde tanımlanmıştır. Anılan tanımlamaya göre, "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Başka bir anlatımla, çalışan, Borçlar Kanununun 313 üncü maddesinin öngördüğü çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurların gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki ilişki hizmet akdine dayanıyor demektir. Kuşkusuz, sigortalı sayılabilmek için bunlardan ayrı olarak hizmet sözleşmesinin öngördüğü edimin işverene ait işlerinde görülmesi koşulunun da gerçekleşmiş bulunması gerekir.
Bu nedenle, açıklanan ilkeler gözönünde tutulmak suretiyle jokey ve antrenörlerin işlerini nerede, ne şekilde ve hangi koşullarda yaptıklarının, işin nerede görüldüğünün, özellikle 5132 sayılı At Yarışları Hakkındaki Kanun ile At Yarışları Tüzüğünün (Talimatname) nin 94, 99, 104 üncü maddeleri de nazara alınarak açıkça saptanması gerektiği su götürmez.
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda sigortalılık ve hizmet akdi bakımından yasanın belirlediği unsurların varlığının gereğince inceleme konusu yapılmadığı açık-seçiktir. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle işin yapıldığı yerin tahsis ve ayırım şekli, jokey ve antrenörlerin temin ve çalışma statüleri, -at sahiplerinin atlarını eğitmek üzere çalışma alanına getirip çalıştıranları seçme ve tercih hakları olup olmadığı da gözetilerek- çalışma şartları, süresi ve ayrıca ücret biçimi yasal dayanakları da açıkça gösterilerek araştırılıp saptanmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın gerekçeleri ve nedenleri inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, davacı bakımından olayı bireyleştirilmeyen genel nitelikteki bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; 18.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.