 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/9-248
K: 1985/1042
T: 11.12.1985
- İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI (Arkadaşı Tarafından Dövülen İşçinin Gösterdiği Tepki Nedeniyle İşten Çıkarılması)
- ARKADAŞI TARAFINDAN DÖVÜLEN İŞÇİNİN GÖSTERDİĞİ TEPKİ ÜZERİNE İŞTEN ÇIKARILMASI (İhbar ve Kıdem Tazminatı)
1475/m.17
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 2. İş Mahkemesince davanının reddine dair verilen 25.11.1983 gün ve 1983/333-877 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20.1.1984 gün ve 1983/9918-1984/380 sayılı ilamı : ( ... Davacının arkadaşı tarafından dövüldüğü, arkadaşı tarafından işveren aleyhine açılan dava sonucu verilen kararla sabittir. Olayın vuku bulduğu saat ve dövülen bir kimsenin tezahür eden reaksiyonu tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde haklı nedenle fesih hakkının gerçekleşmediği sonucuna varılmaktadır. Mahkemece aksine değerlendirme ile davanın reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda dirinilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 11.12.1985 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, davalı işveren tarafından, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan fesih ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkeme, davacının iş yerine alkol aldığını ve başka işçilere sataştığını bu nedenle iş sözleşmesinin fesih edildiğini ( İ.K. m. 17/II-ç ) kabul ederek isteğin reddine karar verilmiştir. Gerek 9. Hukuk Dairesi ve gerekse kurulumuzda oluşan çoğunluk görüşü ( ...olayın vuku bulduğu saat ve dövülen bir kimsenin tezahür eden reaksiyonu tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde haklı bir nedenle fesih hakkının gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır ), gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
İş Yasası'nın 17. maddesi, iş sözleşmesinin bildirimsiz feshini gerektiren halleri açıkça belirlemiştir. Mahkemenin de kabul ettiği gibi; sözleşme, 17. maddenin ll/Ç bendine göre bozulmuştur. Bu maddeye göre işçinin; işveren onun ailesi üyelerinden birine-işverenin başka işçisine sataşması veya işyerine sarhoş, uyuşturucu madde alarak gelmesi işyerinde içki veya uyuşturucu madde kullanması ( m. 17 ) haklı bir fesih sebebidir.
Olayımızda, davacı işçinin başka bir işçi ile kavga ettiği, işyerinde alkol aldığı ve işyerinden çıkarıldıktan sonra kapıda bulunan görevli bekçiye saldırdığı ve ona ( orospu çocuğu vs. ) şeklinde sövdüğü yolunda kanıtlar mevcuttur. Ayrıca davacıya 24.1.1981-9.5.1989, 10.11.1978-14.5.1974 ve 29.9.1972 tarihlerinde ( iş bu olayımıza benzer hareketleri nedeniyle ) disiplin cezaları verildiği de anlaşılmaktadır. Bütün bu kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, işyerinde, diğer işçilere karşı sataşmayı adet haline getirmiş kişi olduğu; olay tarihinde, kavgadan bir süre sonra dahi, olayla ilgisi olmayan kapı görevlisine küfür ederek saldırdığı tartışılmayacak biçimde ortadadır. Bu sebeple; olay yaratmayı adet haline getiren davacının: ( dövülen bir kimsenin reaksiyonu gibi ) soyut algılarla korunması olanağı yoktur.
Hakimin, delillerin takdirinde fahiş ve açık hatası olmadığından ve değerlendirme gerçekleşen maddi olgulara uygun düştüğünden çoğunluk görüşüne katılmıyorum, mahkeme kararı onanmalıdır.