 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/837
K: 1986/212
T: 07.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.9.1983 gün ve 702-632 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 7.2.1984 gün ve 12191-1255 sayılı ilamiyle; (...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Bilirkişi ve şahitler; uyuşmazlığa konu teşkil eden taşınmazın öncesinin tarafların müşterek murisleri (H.Ç.)'a ait iken, ölümü üzerine mirasçılarına kaldığını haber vermişlerdir. mirasçılar tamamının iştirakiyle geçerli taksimin varlığı belirlenememiş, yapıldığı öne sürülen taksime mirasçılardan (U.)'ın katılmadığı açıklanmıştır. Bu durumda taksime ilişkin 2.2.1974 tarihli senede değer verilmesi olanağının varlığından bahsedilemiyeceği nazara alınmak, ilgililerinden muristen sonra ölmüş olan (U.)'a ait veraset belgesi istenmek, tarafların iddia ve savunmaları gözönünde tutularak o dairede araştırma ve inceleme yapılmak, var ise davalı tarafın savunmaları uyarınca gösterecekleri deliller toplanmak, şahitleri taşınmaz başında dinlemek, şahadette aykırılık vukuunda giderilmeğe çalışılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, mahkemece bunlardan zuhul ve eski inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: İlke olarak geçerli bir taksimden söz edilebilmek için tüm mirasçıların taksime katılmaları zorunlu ise de, olayda taksim sözleşmesinde sadece (U.)'ın imzası bulunmamakta ancak taksim sonucu mirasçılar kendilerine düşeni alarak uzun süre kullanmışlar, imzası bulunmayan (U.) da hissesine düşeni almış ve bir itirazı olmamıştır. Ayrıca (U.)'ın mirasçılarını gösteren mirasçılık belgesinin aranmasına da gerek yoktur. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, ilk görüşmede üçte iki çoğunluk sağlanmadığından 7.3.1986 günü yapılan ikinci görüşmede oybirliğiyle karar verildi.