 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/814
K: 1986/182
T: 28.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "suya vaki elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.1983 gün ve 4-220 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25.6.1984 gün ve 2783-3394 sayılı ilamiyle; (...Davacı köyler Uludere suyundan ötebenberi yaralanmaktadır. Daha önce Uludere'ye karışan Karaçam ve Karakurtlu sularına davalı köyün müdahalesinin önlenmesine ve bu suların etrafındaki arazileri suladıktan sonra artakalanı Uludere'ye katılmasına ve tabu akışının bozulmamasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir.
Dava konusu Karabaş suyu da önceki davaya konu olan sular gibi etrafındaki araziyi suladıktan sonra artanı Uludere'ye karışmaktadır.
Davalı köy 1957-1977 yıllarında Karabaş suyunun Uledere'ye akan kısmını hortumlar alarak ve tepeden aşırmak suretiyle arazilerine getirip bundan yararlanmaya başlamıştır. Bilirkişi raporuna göre bu yararlanma sonucu Uludere suyu 1/12 oranında azalmıştır. Dava konusu sular genel sulardandır. Bu sulardan öncelikle tabii şeklinde akışla etrafdaki arazilerin ihtiyaç oranında sulanmaları asıldır. Davalı Yeniköy'ün Karabaş suyundan yaralanması için bu suya zaruri ihtiyacının bulunması ve ihtiyacını krokide belirtilen köye daha yakın sulardan karşılayamaması gerekir. Mahkemece bu yönde bir aratırma ve inceleme yapılmamıştır.
Bundan ayrı davalı köyün Karabaş suyundan yararlanması sonucu 1/12 oranında azalan Uludere suyunun davacı köylerin ihtiyacına da yeter miktarda bulunması gerekir. Uludere'de davacı köylerin ihtiyacından fazla su yoksa davalı köy bu suyu kullanarak 1/12 oranında azaltamaz.
Mahkemece bu yönde de bir araştırma ve inceleme yapılmamış, Uludere'de davacıların ihtiyacına yetecek kadar su kalıp kalmadığı keinlikle saptanmadan dava red edilmiştir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacılar vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan sonra ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 28.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.