 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/811
K: 1986/176
T: 28.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,(Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 10.6.1983 gün ve 1982/350 -1983/392 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 10.11.1983 gün ve 1983/8507-8478 sayılı ilamıyla; (..Kanun ya da tüzük hükümlerine göre üyenin dernekten ihracını gerektiren sebebin niteliği dava konusu yapılamaz ise de, sebebin gerçekleşmediği ileri sürülerek dava açılmasını engelleyen kanun hükmü bulunmadığınada (İçtihadı Birleştirme 20.9.1950, 4/10) davacının bu yönde dayandığı delillerin incelenmesi, varsa davalı delillerinin de toplanması ve bütün deliller bir arada tartışılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden karar yerinde yazılı sebep ve düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, davalı kurumun üyeliğinden savunması alınmadan çıkarıldığını, çıkarmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ile üyelikten çıkarma kararının iptali istemiş; mahkemece davacının onur kurulu tarafından savunmasının alındığı, Genel Kurulda itiraz eden üyenin savunmasının alınacağı yolunda bir kural bulunmadığı, çıkarmanın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş, Özel Daire İhraç nedeninin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği noktasından kararı bozmuş mahkeme önceki kararda direnmiştir.
Medeni Kanunun 65. maddesinin birinci fıkrası hükmünce nizamname, azadan birinin cemiyetten çıkarılmasını mucip esbabı tayin edebileceği gibi sebep beyan olunmaksızın ihraç müsaadesini dahi verebilir. Her iki takdirde ihraç aleyhine ikamesi dava olunamaz. Bu fıkradaki dava yasağını öngören hüküm me'has İsviçre Medeni Kanununun 72. maddesindeki hükümden farklı olarak Türkeçeye çevrilmiştir. 20.9.1950 gün ve 4/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında mehaz metin dikkate alınarak ve aynı zamanda Medeni Kanunun 68. maddesi ile de uyum sağlamak suretiyle tüzükte ihraç sebebi gösterilmiş olan hallerde ihraç sebebini mahiyetine dokunulmaksızın subata ve şekle dayanılarak; ihraç sebebinin gösterilmemesi halinde de derneğin ihraç hakkını kötüye kullandığından söz edilerek ihraç kararı aleyhine dava açılabileceği öngörülmüştür.
Davacının onur kurulunda savunmasının alınmış olması, ihraç kararının Genel Kurulda görüşülüp değerlendirilmiş bulunması davacının yukarıda açıklanan anlam altında subuta yönelik dava hakkını etkilemez. O halde davacının ve gösterdiği takdirde davalının karşı delilleri toplanıp incelenerek varılacak sonuç uyarınca karar verilmek icabederken eksik incelme ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.2.1986 günlü yapılıcak ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 28.2.1986 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.