 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/754
K: 1986/289
T: 26.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Anamur Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.3.1983 gün ve 151-48 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 12.12.1983 gün ve 6790-8828 sayılı ilamı :
(... Davacı, 500.000 lira tazminat istemine dayanak olarak 20.11.1981 günlü ve "protokol" başlıklı bir sözleşme sunmuştur. Bu belge içeriğine göre davacı, dava dışı bir kişeye 8 Ocak 1982 gününde 15.000 kg. limon satmayı üstlenmiştir. Davacı bu sözleşme gereği üçüncü kişiye zarar olarak 500.000 lira ödediğini öne sürmüşse de; bu belge, sözleşmede taraf olmayan davalıyı bağlamaz. Kaldı ki, davacı sözleşmede öngörülen 500.000 lira tazminatı da dava dışı üçüncü kişiye ödediğini kesin delillerle kanıtlamamıştır. Anılan sözleşmede uğranılan zarar için sözleşmede taraf olanların 500.000 liralık tazminat davası açmaları koşulu öngörüldüğü halde mahkemeden bu yönde alınmış bir karar da yoktur.
Öyleyse davacının yanlar arasındaki limon satış sözleşmesinden doğan bir zararın bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Ne var ki dosya içeriğinden ve tanık sözlerinden, davacının limon toplama zamanı gelip limonları toplamadığı, davalının zararının artmasını önlemek ve limonların çürümesine engel olmak için bir başkasına satmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde davacı sözleşmeye aykırı davrandığına göre tazminat istemeye hakkı yoktur. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Davalının, yanlar arasındaki sözleşme uyarınca davacıya zarar verici bir eylemde bulunduğu isbatlanamadığından kabul biçimi yönünden de 500.000 TL. tazminata hükmedilmesi yanlış olup hüküm bu nedenle de bozulmalıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, davacının üçüncü kişi ile yaptığı sözleşmenin davalıyı bağlamıyacağına, zararın doğduğunu isbat yükünün davacıya ait bulunmasına ve az önce sözü edilen sözleşmenin zararın gerçekleştiğine delil sayılmıyacağına göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 26.3.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.