 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/725
K: 1986/433
T: 18.04.1986
DAVA : Tarafllar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mucur Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.12.1980 gün ve 1980/4-416 sayılı kararın incelenmesi davalı mukabil davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 30.4.1981/589-955 sayılı ilamı: (... Medeni Kanunun 2. maddesi hükmü gereğince herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.
30.10.1979 tarihli sözleşme hükümlerine göre, davalı işveren Vahit Bulut tarafından 60.000 liranın 5.1.1980 tarihinde müteahhid Neşet Duran'a ödenmesi gerekmektedir. Alacaklı Neşet Duran'ın adresi, sözleşmede Ali Kıraathanesi Kırşehir'dir. Dosyadaki belge ve delillerden davacı alacaklı Neşet Duran'ın vade gününde belirtilen adresinde bulunmadığı davalı borçlunun ödeme için kendisini aradığı, bulamaması üzerine de 8.1.1980 tarihinde borcunu ödiyebilmek için tevdi mahalli tayini için mahkemeye başvurduğu, 9.1.1980 tarihide de imza mukabili ödediği anlaşılmaktadır. Davacı alacaklının tediye günü, adresinde bulunmaması ve üç gün sonra da, bu davayı açarak süresinde ödemede bulunulmadığından, cezai şart istemesi yukarıda anılan hüküm gereğince iyiniyet kaidelerine aykırı olması nedeniyle 50.000 liralık cezai şart isteminin reddi gerekirken, ödetme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve taraflar arasında delil sözleşmesi niteliğini de taşıyan sözleşme hükümlerine göre temerrüde düşürme hususunda ihtar gönderilmesi gerekmesine göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 18.4.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.