 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/636
K: 1986/145
T: 14.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "ödence" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırıkkale Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.6.1983 gün ve 1982/619-262 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 13.4.1984 gün ve 1984/2539-2784 sayılı ilamı: (...Davacı, 19.11.1979 tarihinde düzenlenen noter satış senediyle davalıdan satın aldığı Ford marka arabanın şase numarasının değiştirilmiş olduğu gerekçesiyle elinden alındığını ve davalı hakkında kaçakçılık isnadıyla dava açıldığını ileri sürerek ödemiş bulunduğu 500.000 lira satış parasının davalıdan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı gümrükten aldığı arabayı üçüncü kişi Hasan Işıktaş'a sattığını, Hasan Işıktaşın'da aracı davacıya devrettiğini, ne varki arabanın trafikte kendi adına kayıtlı olması nedeniyle noter senedinde satıcı olarak göründüğünü savunarak davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiş, Mahkemece tanık sözlerine dayanılarak taraflar arasında alım-satım ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı söz konusu aracı noter senediyle davalıdan satın almıştır. Tarafların noter senedine bir itirazları yoktur. Öyle ise satım ilişkisi taraflar arasında kurulmuştur. HUMK.nun 290. maddesi hükmü uyarınca senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def'i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Mahkemece buna rağmen dinlenen tanık sözlerine değer verilmek suretiyle davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine yeri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle H.U.M.K.nun 289. maddesi hükmüne göre; senetle ispatı gereken hususlarda 288. madde hükmü hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinlenebileceğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 14.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.