 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/630
K: 1986/143
T: 14.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "ödence" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Samsun asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.7.1983 gün ve 1981/509-326 sayılı kararın incelenmesi davacılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26.1.1984 gün ve 1983/3741-185 sayılı ilamı:
(...Taraflar arasında aktedilen 26.4.1978 ve 13.3.1979 tarihli sözleşmelerde kat karşılığı davalıların yükümlendiği inşaatın 30.9.1980 tarihinde bitirilip davacılara isabet eden 12 bağımsız bölümün teslimi taahhüt edilmiş olup, süresi geçmiş bulunmasına rağmen teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırıldığı üzere her bir daire için aylık 4000 liradan 9 aylık gecikme tazminatı tutarı 432.000 liranın davalılardan tahsili istenilmiş, mahkemece davacıların satış vekaletnamesi verme yükümlülüklerine yerine getirmedikleri ve bu nedenle sözleşme süresi işlemediğinden gecikme iddiası sabep görülemiyerek dava reddetilmiştir.
26.4.1978 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde yüklenicinin inşaat ruhsatını almasından sonra kendisine isabet eden daireleri satabilmesini teminen davacılar tarafından vekaletname verileceği, imtina halinde geçecek sürenin sözleşme süresinden sayılamayacağı kararlaştırılmıştır. Yüklenici tarafından inşaat ruhsatının alınmasından ve inşaata başlamasından sonra, davacıların satışa yetkili vekaletnameyi verme yükümlülüğünde temerrüde sabit değildir. Nitekim davacılar tarafından satışa yetkili vekaletnamenin verildiği (22.2.1980) tarihinden önce bu konuda yüklenicinin davacılara, yükümlülüklerini ifaya davet edici bir ihtarı bulunmadığı gibi davacıların vekaletnameyi vermekten imtina ettikleri iddiası da yoktur. Bu nedenle sözleşme ile saptanan 30.9.1980 tarihinin teslim taahhüt tarihi olarak kabulü gerekir.
Ancak, davacılar kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerin teslim edilmediğini iddia ederken, davalı yükleniciler ise bağımsız bölümlerin bir kısmının fiilen teslim edildiğini savunmaktadırlar. Davacılar bağımsız bölümlerin yüklenici tarafından teslim edilip edilmediği veya davacıların fiilen teslim alıp almadıkları hususu ve varsa teslim alış tarihleri araştırılarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihene göre gecikme süresinin saptanması ve bu süreye göre tazminata hükmedilmesi gerekmektedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 14.2.1986 gününde oyçokluğu ile karar verildi.