 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/540
K: 1986/27
T: 24.01.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Tercan Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 30.6.1983 gün ve 57-139 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 12.3.1984 gün ve 6412-1738 sayılı ilâmıyla; (...Davalının kısmen keşif tutanağına geçen beyanları ve keşiften sonra dosyaya koyup onu takip eden ilk oturumda tekrarladığı dilekçesinde ileri sürdüğü red sebepleri daha önceki red sebeplerinden farklı olup bu husus gözönünde tutulmadan ve merciince bir karar verilmek gerektiği düşünülmeden red dilekçesinin davayı uzatmaya matuf olduğu gerekçesiyle davaya bakılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı,
Hukuk genel Kurul'unca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davalı; önce yargılamanın 9. celsesinde davaya bakan hâkimi red etmiş, red isteği yetkili hâkim tarafından incelenip yerinde bulunmayarak red edilmiş, bu karar 4. Hukuk Dairesi'nce onanmıştır. Daha sonra davanın esasına bakan hâkim, yapılan keşfi müteakip davalı tarafından yeniden red edilmiş, bu istek, red edilen ve davaya bakan hâkim tarafından, davayı sürüncemede bırakma amacıyla red isteğinde bulunulduğu gerekçesiyle red edildikten sonra esas hakkında karar verilmiş; temyiz yoluna başvurulması üzerine sonraki red isteğinin öncekinden farklı olduğu, bu durum karşısında red isteği hakkında merciince bir karar verilmeden davaya bakılmaya devam olunamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuş mahkeme red isteğinde davayı uzatmak amacıyla bulunulmuşsa reddi istenilen davaya bakan hâkimin bu isteği geri çevirebileceği gerekçesiyle direnmiştir.
Hukuk genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerde öncelikle hâkimin özel Daire'nin yukarıda açıklanan nitelikteki kararına karşı direnebilip direnemeyeceği tartışılmıştır.
HUMK.nun 35.maddesinin 3 sayılı bendin red isteminin davayı uzatmak amacıyla yapıldığının açıkça anlaşılması halinde red isteğinin reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilmesine karar verilebileceğini öngörmüş ve bu kararlar aleyhine esas hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabileceğini hükme bağlamıştır. Usulün 36. maddesi ise ret isteğinin merci tarafından incelenmesi usulünü düzenlemiş ve 36/A maddesinin 2. fıkrası da merci kararının temyizi halinde Özel Dairenin bu konudaki kararlarına uymak zorunluluğunu getirmiştir. Bu zorunluluk getirilen düzenleme itibariyle 35. maddedeki hali kapsamadığı gibi; yasa koyucunun amacından hareket olunduğunda da aynı sonuca varmak gerekir; şu husus da belirtilmelidir ki az önce açıklanan gerekçeler karşında usulde boşluk bulunduğu düşüncesiyle benzetme yolu ile aksi sonucu benimsemek mümkün görülmemiştir. Bu nedenlerle mahali mahkemenin önceki kararda direnebileceği sonucuna ikinci görüşmede salt çoğunlukta varıldıktan sonra diğer yönlerin incelenmesine geçilmiştir. Özel Daire red sebeplerinin mahiyetini incelemiş bulunduğundan Hukuk Genel Kurulu'nda bu yönden de inceleme yapılmıştır: Gerçekten sonradan ileri sürülen nedenler ilk ret nedenlerinden farklı ise de dilekçede açıklanan durumlar temyiz sebebi olabilecek mahiyette bulunup davanın sürüncemede kalması söz konusu olduğundan direnme bu sebeplerle uygundur. O halde mahkemece esas hakkında karar verildiğinden işin esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daire'ye gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı işin esasının incelenmesi için dosyanın ondördüncü Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 17.1.1986 günü yapılan ilk görüşmede üçte iki çoğunluk sağlanamadığından 24.1.1986 günü yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.