Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/502
K: 1986/220
T: 12.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akhisar Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.6.1983 gün ve 66-255 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14.2.1984 gün ve 4577-753 sayılı ilamı: (.. Dava konusu uyuşmazlığın çözümü davalı bono lehtarı Sabri İnceboz'un imzasını taşıyan 16.8.1982 tarihli belgenin yorumuna bağlı bulunmaktadır. Bu belgenin doğru ve amacına uygun bir şekilde yorumlanabilmesi için ise, olayın başlangıç ve gelişmesi şeklinin de gözönünde tutulması gerekmektedir.
Tarafların duruşmadaki imzalı beyanlarındaki açıklamalarına göre, davacının daha önceki (80.000) liralık borcu için davalıya aynı miktarlı bir bono verdiği ve bu bonunun vadesinde ödenmemesi sebebiyle bu senet yerine davacı tarafa faiz farkı da eklenmek suretiyle (95.000) liralık 6.8.1982 tanzim ve 6.11.1982 vade tarihli yeni bir bono verildiği, ancak önceki senedin davalı elinde olmaması nedeniyle davacıya iade edilmediği ve davalıda kaldığı, bundan sonra da sözü edilen belgenin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu senet alacaklısının imzasını taşıyan 16.8.1982 tarihli belgede ise aynen (protesto olan (80.000) liralık senet karşılığı (95.000) liralık Kasımın 6'sında ödendi, Her iki senet kendisine iade edilecektir) şeklinde kaleme alınmış bulunmaktadır.
Görüldüğü gibi, belgede protesto olan senedin (80.000) liralık bono olduğu açıkça belirtilmiştir. Bunun dışında (95.000) liralık bir senet düzenlendiği ve belgeye dercedilmemiş, sadece 95.000 liranın Kasımın 6'sında ödendiği belirtilmiştir. Her ne kadar (ödendi) sözcüğü ile ödeme vakıası kabul edilmiş gibi metne geçmişse de henüz 16.8.1982 tarihinde ileriki bir tarih olan 6 Kasım'a atfen geçmiş zaman için kullanılması gereken (ödendi) fiilinin kullanılmış olmasının amacı 6.11.1982 vade tarihli senedin düzenlenmek suretiyle önceki (80.000) liralık bononun karşılığının bu senetle alındığı belirtilmek istenmiş olmasına yöneliktir. Kaldı ki, 6.8.1982 tarihinde (80.000) liralık senedi ödemiyerek üç ay sonraki vade farkı da ilave edilmek suretiyle (95.000.) lirayı ödemeyi kabullenen davacının bundan hemen 10 gün sonra ve vadesine 2 ay 20 gün kala (95.000) lirayı ödemesi ve son senedi almamış olması da hayatın olağan akışına ters düşmektedir. Öte yandan, davacı dava dilekçesinin (1) numaralı bendinde her iki senedin de ayrı ayrı olduğunu ve her ikisinin de ödendiğini ileri sürmüşse de duruşmadaki imzalı açıklamalarında bu beyanından dönmüş olması da onun bu iddiasında samimi ve inandırıcı olmadığını ortaya koymaktadır. Bütün bu hususlar gözönüne alındığında ve belgenin düzenlenişindeki kötü imla şeklinden belirli bir kültür seviyesine sahip olmadığı anlaşılan davalının bu belgedeki (ödendi) tabirini gramer kuralları açısından yanlış olarak kullandığı yukarıda açıklanan olgulara uygun düşmediği ve belgenin asıl düzenleniş amacının BK. 18. maddesi uyarınca amaca uygun yorum şekliyle (80.000) liralık bono yerine (95.000) liralık bir bono alındığı ve belgelemeye yönelik olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 12.3.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • İstinaf kararı hakkında 
  • 09.05.2025 20:23
  • tüvtürke karşı tüketici hakem kararı 
  • 07.05.2025 18:40
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini