 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/474
K: 1985/1172
T: 25.12.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Yenimahalle 2. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 14.12.1983 gün ve 1983/575-982 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 9.3.1984 gün ve 1984/2586 2879 sayılı ilamıyle; (...Davacı, kooperatif hissesi olarak belirlenen kiralananı iktisap etmiştir. Kooperatif idare heyetinin kabulü vaki olduğundan bu iktisap, Kooperatifler Yasası uyarınca geçerlidir. Bu bakımdan ferdi mülkiyete geçmemesine rağmen davacı kiralananın maliki durumunu almıştır. 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesi uyarınca yasal yollardan malik durumunu alan davacının bu maddenin sağladığı haklardan yararlanması gerekir. Anılan madde koşulları yerine getirildiğine göre ihtiyaca ilişkin taraf delilleri değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi icabederken, davacının anılan yasa maddesinden yararlanamayacağı ve akte göre de davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 2. maddesi uyarınca Yapı Kooperatiflerinin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın geçerlidir. Diğer taraftan 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanunun 7/d maddesi ilke olarak "Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisap edene" tahliye davası hakkı vermektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca kendisine tahsis yapılan kimsenin de, 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesinin tanıdığı haktan yararlanacağının kabulü yasa koyucunun amacına uygun düşer. O halde Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden, dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.12.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.