 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/459
K: 1985/424
T: 08.05.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 31.10.1983 gün ve 1982/616 - 1983/478 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 23.1.1984 gün ve 233 - 332 sayılı ilamıyle; (..Davalı kadın 13.8.1982 günlü dilekçe ile C. Savcılığına başvurarak kocasının 4-5 aydan beri Ayşe adındaki kızla aynı evde kaldığını, yatağa birlikte girdiklerini, banyoda beraber olduklarını beyan ederek cezalandırılmalarını istemiş (evveliyatının) dilekçeye eklenmesini istemiştir. Dilekçedeki son cümleden anlaşıldığı gibi, kadının daha önceki tarihte başka bir başvurusu da mevcut bulunmaktadır.
Dinlenen tanıklar, davalı ile, davacı karısının yeğeni Ayşe arasında ilişki bulunduğu yolunda şayia bulunduğunu ifade etmişlerdir.
Davalı kadının şikayeti üzerine kocası ve adı geçen Ayşe hakkında soruşturma yapılmış, Devlet Hastahanesinin 16.9.1982 günlü raporu ile Ayşe'nin bakire olduğu tesbit edilmiş ve takipsizlik kararı verilmiştir.
Davalı, kocasını, (baldızının kızı ile yani davalı kadının yeğeni ile) cinsel ilişkide bulunmakla itham etmiş ve bunun 4-5 ay sürdüğünü de şikayet dilekçesinde açıklamış, kızın bakire olduğunun tesbit edilmiş olması karşısında, kadının iddiası dayanaksız kalmıştır. Kadın işbu iddiasını, başka suretle ispat edememiş, böylece kocasına karşı haksız, dayanıksız ve özellikle onur kırıcı ithamlarda bulunmuştur. İşte kadının bu yersiz şikayet ve ithamı dolayısı ile kocanın onuru sarsılmış olup, ortak hayatının devamına imkan kalmamıştır. Öyle ise boşanma kararı verilmesi gerekirken olaya uymayan sebep ve düşüncelerle davnın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Geçimsizliğe dayanan boşanma davalarında, geçimsizliğe yol açan olayların mahiyetleri itibariyle dava dilekçesinde genel bir biçimde belirtilmesi yeterli olup, bu olayların dava dilekçesinde ayrıntıları ile açıklanması zorunluluğundan söz edilemez. Bu itibarla olayda kakimin iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlılığı yolundaki usul kuralına aykırılık bulunmamaktadır. O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarnın kabulü ile, dienme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, birinci görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 8.5.1985 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.