 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/427
K: 1985/883
T: 06.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "temerrüd nedeniyle boşaltma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.12.1983 gün ve 509-1088 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 13.2.1984 gün ve 1195-1381 sayılı ilamı: (...Davacı, 1983 Mart ve Nisan ayı kira bedellerini ihtarda verilen 30 günlük süre içinde ödemediğini iddia ile bu davayı açmıştır. Davacı aylık kira bedeli 2000 liranın peşinen ödeneceğini iddia etmiş, davalıda buna karşı kira bedelinin işledikten sonra ödendiği yolunda herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Ancak aktin şifahi olduğunu, başının, süresinin belli olmadığını ileri sürmüştür. 1983 Şubat ayı kirasının 14.2.1983 tarihinde ödendiğinde, dava konusu 1983 Nisan kirasının 6.4.1983 tarihinde gönderdiğine göre, kira paralarının işlemden peşinen ödendiği yolunda bir anlaşmanın varlığını, buna ilişkin davacı iddiasının doğru olduğunu kabul etmek gerekir. 9.3.1983 tarihinde tebliğ edilen ihtarla 1983 Mart ayı bedeli istenmiş, davalı bu kira parasını 6.4.1983 Nisan ayı kira bedeli ile birlikte adi havale olarak göndermiştir. Kira bedeli götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan adi havale ile ödeme yasal tediye sayılamaz. Davacı 14.4.1983 tarihinde adi havale ile gönderilen parayı almışsa da dava hakkını saklı tutmuştur. Bu itibarla adi havaleyi kabul etmiş sayılamaz. Hal böyle olunca 1983 Mart ayı kirasını yasal olarak 30 günlük süre içinde ödendiği kabul edilemiyeceğinden bu ayın kirası yönünden temerrüt olgusu gerçekleşmiş olmakla davanın bu bakımdan kabulü gerekirken aksi görüş ve düşünce ile reddi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Bir hüküm kesinleşmekle kesin hüküm dokunulmazlığı ve dolayısile bağlayıcı nitelik kazanır. Diğer taraftan kesin hükmün yargılamanın her safhasında dikkate alınması da gerekir. Kuşkusuz davada teknik anlamda kesin hüküm koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. Ancak temyize konu bu dava henüz sonuçlanmadan Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.1.1984 gün 622-15 sayılı kararı ile kiralananın kira parasının her ay işledikten sonra ödeneceği hususu tesbit olunmuş ve karar kesinleşmiştir. Bu durum karşısında kesinleşmiş bir hükümde tesbit olunan kira parasının işledikten sonra ödeneceği hususuna bu davada itibar etmek gerekir. Direnme kararı açıklanan nedenle usul ve yasaya uygun olduğundan onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6.11.1985 gününde oyçokluğu ile karar verildi.