 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/409
K: 1986/104
T: 07.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şile Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1.6.1983 gün ve 1982/188 - 1983/60 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili taarfından isetenilmesi üzerine , yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.10.1983 gün ve 10237 - 10140 sayılı ilamı : (... Dava komşu taşınmazın vergi değeri üzerinden davalı Derneği satılmasına ilişkin belediye encümeni kararı 2490 sayılı yasaya uygun biçimde yapılması gereken bir satışı amaçlamadığından içeriği itabariyle tahsisi niteliğindedir. Bu tahsisi belediye encümeninin sonradan aldığı 22.4.1981 tarih, 24 sayılı kararı ile iptal edilerek ortadan kaldıırldığına ve davalı derneğin buna karşı idari yargı yoluna gitmemesi sonucunda geri alma kararı kesinleştiğine böylece tapudaki işlem dayanaksız kaldığına göre iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken temlikin satış niteliğinde olduğundan bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir...) gerekçcesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Dava konusu taşınmazın davalıya geçmesine ilişkin hukuksal işlem özel dairece "tahsis işlemi" olarak nitelendirilmiştir. idarenin mülkiyet hakkı doğuracak nitelikteki tahsisi işlemleri gereken idari işlemlerin tamamlanıp mülkiyet hakkının doğmasından sonra idarece tek taraflı yeni bir idari güvence altında olduğundan idarenin önceki tasarrufunu ortadan kaldırması yararına daha önce doğmuş bulunan mülkiyet hakkı ortadan kalkmaz. Bu itibarla özel dairenin önceki tahsisi kararı idarenin sonraki bir iptal kararı ile kaldırıldığına göre davalı derneğin bu karar aleyhine idari yargı yoluna başvurması gereğine değinen bozmasına karşı direnmesi isabetlidir. Ancak mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de eksiktir. Önce şu husus belirtilmelidirki, taşınmazın davalı derneği intikalini sağlayan işlem satıştır. Mahkemece taşınmazın niteliği üzerinde durulumamıştır. Öncelikle taşınmaz malın hukuki niteliği üzerinde durulmak idarenin özel hukuk hükümlerine tabi taşınmaz mallarından olup olmadığı araştırılmalıdır. (Özel hukuk hükümlerine tabi bir taşınmaz oluduğu anlaşıldığı takdirde satışın geçerli hukuki sonuçlar doğuracağı doğaldır.
Her ne kadar imar ve iskan bakanlığının 4.10.1977 günlü yazılarından çekişmeli yerin onanlı imar planında cami yeri olarak ayrıldığı belirtilmiş isede bu hususta mahallinde biri uygulama yapılmadığı anlaşılmıştır.
Onanlı imar planı ile tapu kayıtlarının geldikleri ve ifraz krokisi getirtilmeli, ifraz edilen yerin tesmiti yapılmalı taşınmaz üzerinde satış tarihinde cami bulunup bulunmadığı cami varsa bunun gayrimenkul hukuku yönünden niteliği üzerinde durulmalı taşınmazın kamu emlaki vasfını kazanıp kazanmadığı gerekirse yeniden keşif yapılmak ve dolayısıyle satışın geçerli bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucu uyarınca karar verilmelidir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 7.2.1986 gününde BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.