 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/2-264
K: 1985/427
T: 10.5.1985
1086/m.9
Taraflar arasındaki "nesebin reddi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.2.1983 gün ve 1982/231 1983/43 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 20.6.1983 gün ve 4101-5515 sayılı ilamı: ( ... Davacı 2526 sayılı ( bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseblerini düzeltilmesine ve bu birleşmelerin evlilik olarak tescillerine ilişkin ) kanuna göre sebepsiz ve haksız olarak küçük Dalcı'nı kendi nüfusuna nesebi sahih çocuk olarak yazılmış bulunması sebebi ile bu kaydın iptalini istemiştir. Şu durumda dava çocuk yada anne tarafından Medeni Kanunun 295. maddesine dayanılarak açılmış bir babalık davası olmayıp 2526 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca haksız tescil ve nesep düzeltmeleri için ilgililere tanınan hakka dayanılarak açılmş nüfus kaydının iptali davasıdır.
2526 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca yapılan tescillere karşı ilgililerin genel hükümlere göre dava hakları saklı tutulmuştur. Bundan anlaşılmaktadır ki, açılacak bu çeşit davalar genel hükümlere göre açılıp yürütülecektir.
Davacı, dava dilekçesinde davalıların ikametgahını Ankara kabul ederek tebligatı bu adrese yaptırmış, davalı ise buna dayanarak yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu süresinde ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur.
Yukarıda açıklandığı üzere genel hükümlere göre açılmış bu davada yetkiye ilişkin itirazın genel yetki kurallarına göre halli zorunlu bulunmaktadır. HUMK.nun 9. maddesi genel yetki kuralıdır. Buna göre, her davanın davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesinde açılması gerekir. Davacının dava dilekçesinde kabul ettiği gibi ve keza 4.6.1982 günlü dilekçelerinde açıkça belirttikleri gibi davalı Oya'nın 1968 yılından beri dava dilekçesinde gösterilen adreste oturduğu keza Dalın'ın da Ankarada doğduğu tartışmasızdır. Esasen, davacının, Ankara'nın davalıların ikametgahı olmadığı yolunda bir itirazı bulunmamaktadır. Onun için HUMK.nun 9. maddesi gereğince olayda yetkili mahkeme davalıların ikametgahı sayılan ankara mahkemeleridir.
Davanın bir an, babalığın genelde tesbiti niteliğinde olduğu kabul edilse dahi, Medeni kanunun 299. maddesi uyarınca küçüğün Ankara'da doğmuş bulunmasına keza annesi Oya'nın da ikametgahının Ankara'da bulunmasına göre yetkili mahkemenin yine Ankaa Mahkemeleri olduğunun kabulü gerekmektedir. öyle ise,davanın Medeni Kanunun 247/249. maddeleri uyarınca açılmış nesebin düzeltilmesi davası bulunduğunu kabulü ile yetki itirazının aynı Kanunun 250. maddesi gereğince reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutuanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekili ve kayyumun temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 10.5.1985 gününde oyçokluğu ile karar verildi.