 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/191
K: 1985/762
T: 27.09.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "borçlanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kocaeli 1. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.4.1983 gün ve 167-68 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 24.11.1983 gün ve 2447-5985 sayılı ilamı,
(... Davada uyuşmazlık konusunu oluşturan husus, sigortalının ölümünden sonra hak sahiplerini 506 sayılı SSK'nu 2422 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 60/F maddesi uyarınca askerlik borçlanması isteminde bulunup bulunmayacaklarıdır.
Bu davada sigortalı işçinin 1.12.1979 tarihinde çalışmakta olduğu işinden ayrılıp 4.12.1980 tarihinde öldüğü ve hak sihipleri tarafından 1.7.1982 tarihinde kurumdan borçlanma isteminde bulunulduğu açıktır.
Yargıtay hukuk Genel kurulunun 9.11.1983 tarih 232 Esas, 1152 Karar sayılı ilamında da ifadesini bulduğu üzere; sigortalı ölmeden önce uygun süre içerisinde olanaksız durumu söz konusu bulunmamak koşuluyla şayet askerlik sürelerini borçlanmak için Kurama başvurmamış ise, hak sahiplerinin askerlik borçlanmasından yararlanmalarına yasaca olanak yoktur.
Diğer taraftan sigortalının askerlik borçlanması için Kuruma başvurmadığı da ortadadır.
Mahkemece, yuikarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmasızın davanın kabulü yolunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüdü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 15.4.1985 gün ve 4-3 sayılı yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan hukuki Genel kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.